Tevazu

/ / Faydalı Bilgiler

Çok ünlü bir araba firması var. Hani herkesin sahip olmak istediği spor arabaları üreten, araba yarışlarının aranan o firmasından bahsediyorum.

O firmanın televizyonlara ya da gazetelere reklam verdiğini gördünüz mü?

Vermez…

Çünkü firma ürününe o kadar güvenir ki reklam vermese bile ürünün tam da istediği fiyata satılacağından emindir. Reklam için ciddi bütçe ayırmaz, rahattır yani…

Öz güven denilen şey de bundan çok farklı bir şey değil aslında. İnsan kendinde olan şeylerin reklamını yapmıyorsa öz güven sahibi, ama insanların gözüne sokmaya çalışıyorsa egosu şişirilmiş kibirli biridir bu hiç şaşmaz.

Bir başka hiç şaşmayan şey ise dolu başağın mutlaka eğilmesi gerçeği.

Birinin kibirli mi özgüvenli mi olduğunu anlamanın en kestirme yolu, tevazu sahibi olup olmadığına bakmak sanırım.

Gerçek eğitim almış ve aldığı eğitimi de hayatına uygulayabilmiş özgüvenli insanların, tevazu sahibi olduğuna defalarca şahit oldum. Bilgisi ile beni yüze çarpacak insanların, bir konuyu bana anlatırken karşımda nasıl iki büklüm olduklarını size tam anlamıyla anlatabilmem imkansız.

Görmeniz lâzım…

Nasıl ya diyorsun, bu kadar dolu bir adam nasıl bu kadar kendi ile dertli. Nasıl bu kadar mütevazi olabilir?

Bol madalyalı bol ünvanlı, bol sertifikalı, diplomalı ortamlara girdiğiniz zaman elinize kart vizitini tutuşturup önceden hazırladığı fragmanını sahneye koyanlar ile; aldığı çok önemli ödüllerini bile utanıp rica minnet söyleyenlerin dünyası buralar.

Kibir para yapıyor artık.

Bu dünyada insana tevazu elbisesi kadar yakışan bir giysi görmedim ben. Ama insanlar ısrarla kendilerini çirkin, akılsız ve ucuz gösteren kibir elbisesini giymekte ısrar ediyorlar.

Vitrini süslü ama rafları boş mağazalara benzetiyorum bu insanları.

Zaman zaman ben de düşüyorsam bu duruma ki muhtemeldir, inşallah düştüğüm yerde kalmam hiç. İnşallah ayağımın kayıp düştüğüm yeri yuvam bellemem. İnşallah insanlar beni kibrim ile asla anmazlar.

Yoksa hepimiz hata yapabiliyoruz, yapalım da zaten.

Bizi insan olarak kıymetli kılan da hata yaptıktan sonra pişkinliğe vurma eşiğinin arasında geçirdiğimiz süre değil mi zaten?

Mahcup olduğumuz kadar insan değil miyiz zaten?

Ezgi Akgül

Ezgi Akgül’den ALINTIDIR