Nil’ e Salmak!
Eğer bir şey size aitse,
Eğer siz o şey için elzemseniz,
Eğer sizi sizden iyi bilen size İnan, güven ve bekle dercesine,
Hikmetini bilemediğiniz fakat
Çok geçmeden göreceğiniz
Çetin bir sınavsa yaşadığınız,
Rabb’in hükmüne itaat sakın Size ağır gelmesin!
Hem nasıl gelir ki?
Değil mi ki hiç bir sıkıntı duymadan teslim olmalı,
Sizi sizden daha merhametli olana emanet etmenin huzurunu duymalı,
Sen terketmez ve darılmazken,
Rızanı kaybetmekten veya
Olandan şikayet etmekten,
Olmayan da ki hayrı görememekten,
Senin sınırsız kelimelerine sığınırız!
Nihayetinde aciz bir kuluz!
Nihayetinde kendimiz için
Hayırlı olanı gerçekleştirmeye gücümüz olsa hayır olanı çok daha zevkle ve sürekli yaparız!
Şer olanı def etmeye takatimiz yetse fersah fersah kaçarız!
Bizi şerden soğut,
Hayra kalbimizi ısıt!
Fakat hani diyorsun ya Rabbim!
Siz hayra da dua edersiniz şerre de!
Andolsun ki nefsimizi temize çıkarmadan çok acele ettiğimizi,
Sonunu göremediğimiz pek çok işte,
Hikmetini göremeden gayba taş attığımızı anlıyor,
Haddimiz olmayan,
Hakkımız olmayan,
Hayrımıza olmayan şeyleri istemekten,
Sana sığınıyoruz!
Eğer kaybettiğimiz Musa ise,
Bize geri getireceğin ana dek
Katından bir güçle bizi destekle…
Yok eğer kaybettiklerimizden daha hayırlılarını,
Öteler de
bize ihsan edeceğin içinse,
Yüreğimizin daraldığı,
Dünyanın tüm genişliğine rağmen dar geldiği,
Yenik düşürüldüğümüz,
Suçlandığımız,
Yargılandığımız,
Anlaşılmadığınız,
Anlaşamadığımız,
Haklarımızı,
Haklılığımızı anlatamadığımız,
Hak olana olan,
Israrlı davetimiz de bile,
Havan da su dövmek gibi işe yaramadığını fark ettiğimizde…
Bize düşen susmak!
Bize düşen onurluca uzak durmak,
Bize düşen olanda ki hayrı görmek,
Olacaklar için dua edip,
Bize şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla diyen gençler gibi,
Senden yepyeni bir hayata uyanmayı diliyoruz!
Bizi düşmanlarımızdan kurtarmakla kalmayıp,
Dostlarımıza buldur!
Bizi rızan da buluştur,
Birleştir,
Dünya ve ahiret afiyetine kavuştur Rabbim!
Biz sana dua etmekle hiç mutsuz olmadık!
Amin!
Hatice Dilek Cengiz