İLETİŞİM PROBLEMİ!
Söz ağızdan bir kere çıkmalı ama acaba çıktığı gibi mi giriyor? Yani sizi dinleyen ancak koşulsuz, önyargısız, istekle faydalanmak için dinliyormuş gibi yapan, işine geleni alan, kırpan, tırpanlayan, duymayan, aldırmayan öyle çok ki. Her söylediğimizi doğru söylesek bile doğru anlaşıldığımızdan emin olamayız. Yapacak bir şey yok. Bize düşen anlatmak, en doğru üslup ve yöntemle, en doğru zaman ve zeminde.
Görevimiz, tohumla toprağı birleştirmek. Tohum sözünüz, toprak sizi dinleyenlerin yürekleri. Eğer doğru ikili bir araya gelmişse hava, su, güneş, Rahmân’dan ikram ediliyor zaten. İşin aslı samimiyette. Samimi bir söz, samimi bir yürekte filizlenir. Değilse sözle tohum değil yaprak vermek, serpilip büyümek, gün yüzüne bile çıkamaz. Öyleyse biz bize düşeni yapıp saf tohum yani doğal tohum ekelim. Şefkatle toprağı işleyelim, bakımını yapalım ve hasada kadar tevekkül edelim. Görelim Mevla’m neylerse güzel eyler.
Hatice Dilek Cengiz