HAYAT OYUN MU?
Böyle olması, böyle geçmesi için çok gönül çelen var, görünür, görünmez şer güçleri, Allah düşmanı, Peygamber düşmanı, insanlık düşmanı, biliyorum. Fakat tüm muhaliflerime inat ben sizi Rahmân’ın “Dünya hayatı bir oyun ve eğlence değildir” âyetine ve Allah Rasûlü’nün “Kalplerinizi eğlendirin. Nefisler yorulur, bıkar” hadisi ile dengeye davet ediyorum.
Biliyorum “Canı çıksın insanın, ne de nankördür” der Allah. “Dünyada her dilekte bulunduğunuz şey olmayacaktır!” diyor kitap.
“Bıkkınlık duyulmayacak yer cennet” ve insan dünyada dilekte bulunmaktan hiç bıkmaz.
Soruyorum şimdi size, kaçınız lise, üniversite, dil veya memuriyet sınavlarına, elde çerez, meşrubat, çikolata, baklava, börekle girdiniz? Yoksa kalem değiştirmeyi bile kayıp sayıp yedek kalem alarak, en güzel silgiyle aman izi bile kalmasını planlayıp gözetmenim inşallah topuklu ayakkabı giymez ve sınıfta tık tık gezmeze kadar ince ayrıntıları bile hesaplamadınız mı? Gece stresten uykusuz kalıp yorgun, kaygılı ve panik bir hâlde erkenden ya trafik tıkanırsa diye yollara düşmediniz mi?
Öyleyse haydi kalkın ve hazırlanın, sizi ciddi bir sınav bekliyor!
Erken kalkın, gece vaktinde yatın, zamanı israf etmeyin, bilginizin kıymetini bilin, elinizden geleni elinizin tersiyle tepmeyin, bile bile lades diyerek.
Daha gencim, çok vakit var demeyin. Bu ahiret sınavının, saati bilip delirmesinler, akılları başlarında her an hazır beklesinler diye -Rahmân bilir doğrusunu ya- ne yeri belli ne de ne zaman başlayacağı.
Kesin olan bir şey var; sınavın iptal edilmeyeceği, kimsenin trafiğe takılıp gecikmeyeceği, salonu terk etmenin imkânsızlığı ve hazırlık yapana çok şefkatli, “aman sen de saçmalık bu” diyene çok zorlu gözetmenler bizi bekliyor; ürperin!
Hatice Dilek Öztürk