Has Kullar
295- Kuran’da ki her bir ayet hikmet dolu olduğunu bilir. Kim güzel düşünmek, güzel davranmak, güzel yaşamak, güzel ölmek, güzel hatırlanmak, güzel dirilmek istiyorsa ilham kaynağının Kuran olması gerektiğinin şuurunda olduğundan, tüm insanlığı bu güzellikle tanışmaya davet eder. Güzel insanlardan olmanın temel dinamiklerinin; günde beş kez Rabbi ile söyleşmekten, kendisinin sahip olduğu nimetleri ihtiyaç sahipleri ile paylaşmaktan, ölümden sonra yaşanılan hayatın hesabının sorulacağına kat’iyetle inanmaktan geçtiğini, bu güzel inanç ve ibadetlerin onu kurtuluşa erdireceğini bilir. Bunu bilmek onu her şart ve ortam da bilinçli, emin ve sakin tutar. Rabbinin ona öğretmiş olduğu muhteşem hikmetlerle, hayatı bir bilge gibi yaşar.
296- Ahirette rezil olacak olanların dünyada hiçbir ilmi delile dayanmadan safsatalarla, insanları Allah’ın yolundan saptırmaya çalışarak ve dinin tüm değerleri ile alay ederek ömürlerini tükettiklerini ve tüketmeye de devam edeceklerini bilir. Bu kötü amaçları için çok para akıttıklarına defaatle şahit olur. Dünya hayatında Rabbine ve Rabbinin kitabına meydan okuyanların, mahşeri unutmuşcasına yaşıyor olmalarından kendine dersler çıkarır. Onların batıl inanışları için bile, onca para akıtıp, emek harcadıklarını gördükçe, Rabbine nasıl daha iyi bir kul olacağı, dinine nasıl daha iyi hizmet edeceği konusundaki gayretini arttırır. Çevresindeki kardeşlerinide bu ve bunun gibi konularda teşvik ederek, istişare ederek, yardımlaşarak, bir ömür Alemlerin Rabbinin taraftarı olmak için çalışıp yorulmayı göze alır. Cennetin onun ve onunla birlikte gönülden doğruya teslim olanların dinlenip, eğlenip, mutluluğun zirvesini tadacakları bir yer olarak, sakinlerini beklediğini bilir. Bu müjdeyi henüz dünyada iken Rabbinden almak ,onu inanılmaz heyecanlandırır.
297- Batıl hayatı tercih edip beğenenleri, ne zaman Kuran ile uyarmaya kalksa, sanki duymuyor gibi davranıp, kibirlendiklerine şahit olur. Onları bu hallerinin sonunun azap olacağına dair uyarır. İnsanın duymak istemediği herşeye karşı, nasılda sağır gibi davrandığını görmek onu irkiltir. Bu nedenlede onlara hiç bir konuda benzememek için duyduğu, bildiği, okuduğu, öğrendiği her bir gerçeğe, yüreği ile teslim olmakla kalmayıp, hayatına yansıtır. Bilipte bilmezden, duyupta duymazdan, görüpte görmezden gelenlerden olmamak için, her tercihinde, her takibinde, her plan ve projesinde imanının kalitesi ile farkını fark ettirir.
Hatice Dilek CENGİZ