Has Kullar
262- Allah’ın ayetlerine gereği gibi iman ederek, O’nun adı anılarak kesilen hayvanların etlerini yer. Allah’ın adı ile kesilmiş olduğu halde, yememezlik yaparak haddi aşmaz. Haram ve helali Rabbinin hükmü ile belirler. Zorunda kalmadıkça yenmemesi gerekenlerin kitapta tek tek sayıldığını bilir. Ayette açıkça belirtilenler dışındakiler hakkında birçok insanın, kendi zanlarına uyarak ferva verip, insanları da saptırdığının farkındadır. Hiçbir konuda Rabbinin sınırlarını daraltmaya yahut genişletmeye kalkmaz. Bütün bunların hadsizlik olduğunun şuurundadır. Bu hadsizliği yapanları uyarır ve savundukları görüşlere itibar etmez.
263- Günahın ne açığına ne de gizlisine yaklaşmaz. Gizlide ya da açıkta işlenen her haramın cezasının verileceğini bilir. Rabbinin hudutlarına saygılıdır. Her hükmündeki hikmeti düşünür. Toplumu ifsad edecek her türlü eylem ya da söylemden uzak durur. Yaptıklarını ve yapmadıklarını Rabbinin emirleri belirler. Gelenekler, yönetmelikler, toplum baskısı değil.
264- Keserken Allah’ın adı anılmayan etleri yemez. Bu tür etleri yemenin günah olduğunu bilir. Şeytanın kendi dostlarına, inananlarla mücadele etmek için telkinde bulunduğunu Rabbi ona öğretmiştir.
Şeytan ve dostlarına uymanınsa şirk olduğunun farkındadır. Bu nedenle de kendisi ile din adına mücadele etmeye kalkan herkesin aslında şeytan dostu olan, bir İslam düşmanı olduğunun farkındadır. Bu tür baskı, telkin veya propagandaların arka planını net görecek bir şuura sahiptir. Asla oyuna gelmez.
Hatice Dilek Öztürk