EN KÂRLI İŞ
Tüccar olmak mı, sanatçı olmak mı, futbolcu olmak mı ya da borsa, döviz, at yarışı oynamak mı? Daha benim bilmediğim ya da önemsemediğim pek çok şeyle uzar bu liste, değil mi? Haydi, sizinle başa dönelim. Hani şu anne karnından baş aşağı geldiğiniz ana. Ne altınızdan haberiniz var ne de üstünüzden. Ne sormaktan ne de söylemekten. Elendiniz, belendiniz, ninnilerle büyüdünüz. Bir koşuşturmaca başladı, yedi yaşına geldiniz. Okullu oldunuz. Allah sizi yaratmış olmasına rağmen henüz size rol biçmezken, bir sürü sorumluluğunuz oldu. Bilmeli, okumalı, yazmalı, çalışmalı ve pekiyi almalıydınız.
Günler, aylar derken yıllar geçti. “Koskoca adamsın” denilen yıllara geldiniz. Bazen sevildiniz, bazen üzüldünüz, bazen başardınız, bazen havada uçtunuz, bazen yıkıldınız. Çok da sorun değil. “Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım” diyerek avundunuz. Öyle ya koca koca adamlardı bunu size normal gösterenler, “Hayat bu her şey mümkün, takılma” diyenler sardı etrafınızı. Ve artık yaşlandınız. Yataklarda bile rahat yatamaz, bazen kendi yemeğinizi hazırlayamaz oldunuz. Telefonlarınız çalmaz, hâliniz hatırınız sorulmaz, kapınız zaten açılmaz oldu. Evlatlar mı? Zaten gelmez oldu onlar da. Çünkü “Paylaşacak bir şeyimiz yok seninle!” sözleri çınladı kulaklarınızda evlat ve torunlarınızın.
Ağladınız, ağladınız, ağladınız… Ve ne kazandığınızı sormak ve sizi bir kez daha ağlatmak istediğimiz için sormuyorum.
Böyle mi olmalıydı? Siz bunun için mi geldiniz? Hiç merak etmediniz mi “Ben niye buradayım” diye? Sevgili anne-babalar! Mutfağınıza, büronuza, bahçenize, arabanıza biri bir emanet bıraksa, sahibini arayıp bulmaz mısınız? Yoksa her bulduğunuz şeyi sahiplenenlerden misiniz? Belki hak verirsiniz!
Ya sen ey genç! Hadi onlar aldırmadı, anlamadı, düşünmedi. Hadi cahildiler, ya sen, uzayı, çıkan son teknoloji telefonu, bir ünlünün son albümünü bile merak etmekte, kendini haklı, bilgili hatta süper bulmakta iken, hiç mi takmadın kafana? “Ben kimim ve bu hâl neyin nesi? Yetiş ey varlık muhasebesi!” demiş şair hani bir zamanlar. Sözüm sana, dinlemek ister misin bilmem ama bir parça düşünsene.
Yetişmelisin çünkü hesap kapanabilir her an. Hani bankada işin vardır, mutlaka o gün, o an işin yapılmalıdır ama soğuk bir ses “Vezne kapandı” der ya. Öyleyse vezne kapanmadan yetişmen gerek. Dünyanın en kârlı işi kulluk, en iyi yönetici Rahmân. Çünkü merhametlilerin en merhametlisi. Her anın kâra dönüşebiliyor. Hem bire bir değil, bire kaç kâr edeceğinin bile ölçüsü yok. Tek beklenen samimiyet. Hem sadece mezara kadar sürmeyen, ebediyete kadar uzanan, bitmez tükenmez bir servet. Akıllı ol, işini bil, yolunu çiz. İşini, aşını, eşini dikkatle seç. Öyleyse işinde, aşında, eşinde rızayı, ilahî rızayı seç, kurtul!
Hatice Dilek Cengiz
Yaşam Koçu-Gıda Müh.-Yazar
Rabbim size emegi gecenlere iki cihanin mutlulugunu versin. Amin…Calismalarinizda kolayliklar diliyorum. Fiemanillah her daim.