DÜŞÜN AMA NEYİ?
Kız ya da erkek arkadaşını, almak istediğin spor ayakkabıyı yahut jean’i değil,
Katılmak istediğin konseri, hayallerini süsleyen telefonları veya laptopları değil,
Düşün diyeni, önce Rabbini ve Peygamber’ini düşün!
Nereden gelip nereye gittiğini? Git bir Kur’ân al kitapevinden, otur ve başla nüzul sırası ile okumaya. Hadis oku. Gez Mekke, Medine sokaklarında. Kimi sahabiye yemeğe git, kimine yatılı misafir ol, gör evlerini, eşlerini, çocuklarını. Hz. Muhammed’in ardında safta durmadıysan da İbrahim makamında safta durmak için ilk turistik seyahatin Kâbe’ye olsun. Zaten Kâbe’nin Rabbinden davet var, O’nu evinde ziyaret etmeyecek misin? Ancak niyetin ibadet etmek olsun, gezmek, alışveriş yapmak değil.
Hayallerini, dünyalıklar değil cennetliklerle komşu, arkadaş olmak, tahtlara kurulmak ve en önemlisi Rabbin cemalini görmek süslesin!
Öyleyse haydi! Ey genç kardeşim! Haydi, silkin, gaflet tozlarını dök, sesimi duy, önünü gör ve ardında kalan her şeyi unut. Rabbe koşan bir er ol!
Hatice Dilek Öztürk