Eş-Şehide Yakarış
“Yeryüzünde adın için yaşayıp, adınla sana kavuşanlardan olabilmek için: şirksiz bir iman, riyasız amel, nasuh tevbe ile vuslatımızı şehadet kıl ya Rahman. Şehid olanlara, olmayı dileyenleri rahmetinle kat.Senin kurduğun bağı kimse çözemez.Bizi sana yürekten bağla. Rağbetimiz sen ol, her şart, ortam ve anda Rabbim.Amin.’
3 Ağustos 2024
28 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Dualarım, Makalelerim
Düşünmatik-39
Düşünmatik-39
Dedi: Ölüm nedir?
Dedim: Sonsuzluğun başlangıcı.Ve ömrün en kritik anı!
Dedi: Bitiş diyenler var.
Dedim: Bitmediğini anladıklarında ne yazık bin pişman olacaklar. Ve kaçtıkları ölümü bile ister hale gelecekler.
Dedi: Peki ya bizim halimiz?
Dedim: Başlangıç demekle yetinmekten, kitaba rağmen gafletle yaşamaktan, rehberlerin nasihatlarını ve örnekliklerini yok saymaktan, para, mal, insan ve emellerin büyüsünde sarhoş olup, hakka hak, batıla batıl bile diyemez olarak göçmekten El Muhyi hepimizi korusun. Çalışan bunun için çalışıyorsa ne mutlu kardeşim.
2 Ağustos 2024
27 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim
Düşünmatik-38
Düşünmatik-38
Dedi: Niyet edilmeyen amel gerçekleşebilir mi sizce?
Dedim: Ummuyorum. Tecrübem eylemlerimizin tercihlerimize bağlı olduğu yönünde. Öyle ki niyet ettiğim şeyi, yaparken bulduğum bile oldu kendimi.Söze bile dökmeden, ne çok istediğimi, yapınca anladığım şeyler bunlar. Sanki yollar niyetle açılıyor. Yani eylem, Çarşamba’nın Perşembe’si.
Dedi: Desenize yaptığına bak yapmak istediğini anla!
Dedim: İstisnası varsa da çoğu zaman evet.
Dedi: Öyle ise, başkalarını kandırdığımızı sanırken, aslında sadece kendimizi kabdırmış olmuyor muyuz sözümüzün eri olmayarak?
Dedim: Alâ tespit. Er olmak, ermek, erebilmek yürek ister ya! Konu farkındaysan hayli derin.
Dedi: Batmadan dalmayı öğrenmek istiyorum artık.
Dedim: Önce temiz sularda, sağlam bir niyetle, hedefe doğru yüzebilmek için, sağlam bir bedeni dünya denizinde batırmayacak bir kondisyonu kazanmalı, gereksiz yüklerimizdende arınarak, istikrarla kulaç atmayı bilmeliyiz. Ta ki hedef kıyısında, selamla karşılanabilecek bir neticeyi haketmek için, kalitemizi yol boyunca korursak ancak başarabileceğimiz kanaatindeyim.
Dedi: Başarmak niyetimiz olursa başarabiliriz inşallah.
Dedim: Allah’ı vaadi var. “Kulun akıbetini gayretine bağladık. ” diyor. Rahman gayretlerimizi mübarek kılsın. Amin.
Özel Not: Rabbim şehadetini kabul buyursun İsmail Haniye kardeşim. Bizlere de bu şerefli kavuşmayı nasip etsin. Amin.
1 Ağustos 2024
26 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Dualarım, Makalelerim
Düşünmatik-37
Düşünmatik-37
Dedim: Nefis nedir?
Dedi: İsteklerimizin peşine düşüren gizli öznemiz sanki. Siz ne dersiniz?
Dedim: Eğitilmesi gereken yaban atımız. Dolu dizgin her koşmak istediğinde gem vurup, sakinleştirilmesi, durultulması, akıllandırılması, anlatılması, öğretilmesi, gerektiği kadar okşanması, gerekmedikçe nazlanmaması, ihtiyaç duyduğunda desteklenmesi, tembelleştiğinde yokuşa sürülmesi, yere çalmadan, göğe de çıkarmadan, iki ayağını sürüdüğü her anda, durdurmayıp yürütecek, daha olmadı koşturacak işlerle meşgul edilip, kendi haline, kendi keyfine, kendi çapına terkedilmeyip, yüce gücün, yücelten öğrettikleriyle, yükselmesine, zaman, zemin, imkân sağlanması için kat’a yalnız bırakılmaması gereken, insanın aciz fakat, aziz olabilme potansiyeline sahip yanı derim.
Dedi : Her bir kelime üzerinde düşünüp harekete geçmem gerektiğini hissettim tüm zerrelerimde.Evet bu tarif ettiğiniz tamda ben, biz, bizdeki o sanki.
Dedim: Evet bizde olan, ben dediğimiz, canım istiyor deyip sözcülüğünü yaptığımız, uğruna belki bir ömrü harcadığımız, harcatmamamız gerekenleri tespit edip, kendi safımıza çekmemiz gereken iç muhalefetimiz.
27 Temmuz 2024
21 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim
Düşünmatik-36
Düşünmatik-36
Dedim: İnsan için anlamak mı anlaşılmak mı değerli diye sorsam ne dersin?
Dedi: Anlaşılmak derim öncelikle. Doğrusu çoğu zaman anlamaya çalışmaktan çok anlatmaya çalışırken yakalıyorum kendimi.
Dedim: Peki bu bencilce değil mi ne dersin?
Dedi: Haklısınız. Doğrusu bunu şimdi bende farkettim. Peki nedir yapılması gereken? Anlatmadan önce anlamayı başarmak mı?
Dedim: İnsanız ve anlatmaya, anlaşılmaya, anlaşmaya ihtiyaç duymamız doğal. Fakat anlatmadan önce dinlemeyi, anlaşmayı beklemeden kendi içimizde ne istediğimizi bilip dosdoğru ifade ediyor muyum kiyi sorgulamayı, ancak bütün bunlar sağlıklı bir şekilde başarıldıysa çözüm üretilebileceğini yani anlaşmayı beklemeliyiz kanımca.
Dedi: Haklısınız fakat bu ciddi ve sabır gerektiren bir süreç. Haylide meşakkatli sanki.
Dedim: Niye ki?
Dedi: Çünkü çoğu zaman bir şeylerin hemencecik sonuçlanmasını hem de biz nasıl istiyorsak öylece sonuca bağlanmasını hepimiz istemiyor muyuz?
Dedim: İyi ama bu mümkün mü? Bunu beklemek sağlıklı mı?
Dedi: Değil belki ama çoğu şeye “Ben böyle istiyorum.” diyerek gerekçelendir miyormuyuz?
Dedim: Haklısın. Ama bu doğru bir açıklama değil. Karşımızdakide bende böyle düşün müyorum derse ne olacak?
Dedi: Sorunda bu ya zaten. Burda tıkanıyor iletişim.
Dedim: Bunun çözümü var aslında. Fakat ayak üstü, merdiven arası, ya da sonra açıklarım veya açıklamaya ihtiyacım yok, ben buyumla sular durulmadı değil mi bugüne dek?
Dedi: Peki nedir çare?
Dedim: Anlamak için can kulağı ile dinlemek, gerekirse sorularla daha derine inip iyice anlamak, sonra konu hakkındaki kanaatimizi hoş ve açık bir dille anlatıp anlaşılması, düşünüp değerlendirilmesi için, sağlıklı bir zemin, zaman ve ruh halininde gözetilmesi gerektiğine inanıyorum.
Dedi: Doğru ama bu ideal olanı bile olsa, buna dikkat etmiyoruz çoğunlukla.
Dedim : Etmediğimiz içinde yaralıyor, yaralanıyor sonra da artık birbirimizden uzaklaşıp beni anlamıyorsun suçlamasıyla işleri iyice sarpa sardırıyoruz.
Dedi : Haklısınız.
Dedim : Haklı olmayı değil, konuştuklarımız üzerinde düşünmeni, artık yanlış, eksik, ötelenmiş ne varsa ilk günkü heyecan, duruluk ve pozitif beklentiyle dile getirerek, oyalanmayıp ve oyalamayıp kararlı adımlar atmanı istiyorum.
Dedi : Ne güzel olurdu tüm sorunlar çözüme kavuşabilse.
Dedim : Çözmeyi istemek ilk adım. Emin ol gerisi dürüstlük, iyi niyet ve sevgi saygı çerçevesi içinde, çok güzel bir tabloya dönüşüyor. Bu inanılmaz rahatlatıcı ve yol aldırıcı bir karar. Lütfen kalk ve kiminle kangrene dönüştüğünü sandığın bir problem varsa dene. Yeniden sabırla, yumuşaklık ve içtenlikle dene. Hayat kısa. Basit sorunlar içinde boğulmak, akıl karı değil değil mi sencede?
Dedi: Evet. Böyle olmamalı. Ben bana düşeni yaptım diyebilmeyi istiyorsam, bir şeyleri yeniden denemeli başarmaya azmetmeliyim.
Dedim : Bu kararı almana sevindim. Kapı açmak, yol bulmak, yola çıkmak hep mümkün bencede. Yaşam devam ettiği sürece.
21 Temmuz 2024
15 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim
Düşünmatik-35
Düşünmatik-35
Dedim: Saf kimdir?Saflaşmak nasıl olur? Saf kalmak mümkün müdür? Gibi sorular sence değerli mi?
Dedi: Kavramların içinin boşaltıldığından şikayetçi olan biri olduğumdan elbette değerli.
Dedim: Kelimelerde, kelâm edebilir olmakta, kelâm etmekte kıymetli.
Dedi: Duru,diri,içli,hisli,iyi,has, hoş,şeffaf olmanın etli kemikli, capcanlı vücut bulmuş hali saflık.
Dedim: Bu mümkün mü? Var mı ki böyle birileri.
Dedi: Var ki, yaşanmış ve yaşanabilmiş ki hala dilimizde yeralıyor. Kale gibi varlığını koruyor bu vb kelimeler.
Dedim: Peki nasıl saflaşabilirim.
Dedi: Bir çocuk masumiyetine dönerek. Artniyetsiz, doğal, temiz davranabilmek için içindeki iyiyi baștacı ederek.
Dedim: Ben böyle olsam ne değişir?Herşey, herkes, heryer bu kadar kirlenmişken.
Dedi: İyi ya, kötü ya da kötülük olmasa iyinin farkı nasıl anlaşılabilirdi ki?
Dedim: Yani herkese ve herşeye rağmen mümkün diyorsunuz saf kalmak ya da saflaşma gayretinden vazgeçmemek.
Dedi: Elbette mümkün. Su ve ateş gibi.Su güçlüyse ve çoksa ateş sönmüyor mu? Hem önce içimizdeki ateşi söndürmemişsek kimin ateşine su olabiliriz ki? Ateşten kastınız ne dersen, ateş şirk. Saflaşmak, şirkten arınmış katışıksız bir imanı iliklerine kadar hissetmek.
Dedim: Peki ilk adımım ne olmalı?
Dedi: Kendin dışındakiler için hayır dilemekle kalmayıp hayrı umulan insan olup, kendinde var olan tüm pislik, kalıntı, bulaş ne varsa yüzleşip, kapı dışarı etmeye şu andan itibaren başlayıp, artık ötelememek!
7 Temmuz 2024
1 Muharrem 1446
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
Özel not: Hicri yeni yılımız, hepimizin dünya ve ahireti için hayırlara vesile olsun.Amin.
- Published in Makalelerim
Günün Sözü
Günün Sözü
“Kendinizle uğraşmak yol almanıza, başkaları ile uğraşmak yolda kalmanıza neden olur.”
22 Mayıs 2024
14 Zilkade 1445
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim, Sözlerim
Günün Sözü
Günün Sözü
“Kaş yaparken göz çıkarmamak için,göze batmayan ve gönlü yormayan işlerle, sadra şifa insan olabilirsiniz.”
20 Mayıs 2024
12 Zilkade 1445
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim, Sözlerim
Günün Sözü
Günün Sözü
“Kalk
Adan
Korkusuzca.
Tutunduysan
Ümitlerine
Savrulmayacaksın.”
19 Mayıs 2024
11 Zilkade 1445
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim, Sözlerim
Günün Sözü
Günün Sözü
“Hayrı umulan insan olmak, hayırlı insan olmanın ilk şartı.Bunun da yolunun, insanlara hayırlı olmaktan geçtiğini hatırlamaya ihtiyacımız var.Ne acı ki artık “Biz olma” bilincimizi kaybedip benliklerimizin bataklığında boğulur olduk.”Biz olmak” ve “Biz kalmak”emek ister.”
18 Mayıs 2024
10 Zilkade 1445
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim, Sözlerim