Gecemde Yüreğime Düşen Duam
Gecemde Yüreğime Düşen Duam
Sustuk mu?
Susabildik mi?
Susturduk mu?
Susmakla kazandık mı kaybettik mi?
Ötelerde öğrenmeden evvel,
Susmanın da, konuşmanın da
Edeblisini, adablısını, ihlâslısını öğrenmeyi,
öğretmeyi, öğretebilecek ehliyet ve emniyeti kuşanarak,
Söz adamı değil,
Sözünün adamı,
Sözünün hakanı,
Sözünün sağlamlığıyla anılanı olmayı bizlere ihsan et ey kelam etmeyi ve kalem kullanmayı öğreten Rabbim.
Amin.
28 Ocak 2023
6 Recep 1444
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Düşünmatik-32
Düşünmatik-32
Dedi: Ümidi solduran nedir hiç düşündüm mü ?
Dedim: Çok şey hangi birini sayayım.
Dedi: Bil ki sen kuruduğunda, o solar. Kökü sen, gövdesi, dalı, yaprağı ümit, neticesi binbir gece masallarının ötesi. Fakat unutma masal değil gerçek. Neden mi? Çünkü vadeden Kainatın Hakimi.
Dedim: Niye ben olsun ki?
Dedi: Niye mi? Sen varsan herşey mümkün, sen bile sana emek harcamamışken, kim ya da ne seni isteklerine kavuşturabilir sanıyorsunki.
Dedim: Bir çok insan için öyle değil ama.Bir kısmı hazıra konuyor, bir kısmı çalıp çırpıyor, bir kısmı ise çile çekmeye gelmişcesine sürekli savruluyor, sarsılıyor, yıkılıyor. Kısaca hep acı çekiyor.
Dedi: Bu senin gözünün gördüğünü gönlünün yorumlayışı.Önce şu konuda bir anlaşalım. Dünya bir çilehane değil, bizlerde sürünmeye gelmedik. Nitekim sürünmemek için, aklımızı kullanarak,verilen nimetlerin kadrini kıymetini bilip bilmediğimizi düşünmeliyiz.
Dedi: Nimetten kastınız nedir?
Dedi: Can,akıl, fıtrat, ilahi yaşam rehberimiz Kuran, Rahman tarafından seçilmiş, herbiri hayatın her demine örneklik teşkil eden Rasul ve nebiler. Kainatta, içinde yaşadığımız dünyada,afiyetimize, huzurumuza, sağlığımıza fayda sağlayan herşey.
Dedim: İyi ama bütün bunların ümitle bağlantısı ne?
Dedi: İp Kuran, Liderler, peygamberler, yol sarp bir yokuş olduğunu Kuran’dan öğrendiğimiz, dünya hayatı. Ve biz dağın zirvesinde bizi bekleyen müjdelere adım adım tırmanması gereken dağcılar. Ümidi dışarıda değil yüreğinde aramalı ve hedefe varana dek hiç durmaksızın asılmalısın. İp kopar sananlar, ipi bırakanlar, ipi gevşek tutanlar, yokuşta yorulduğunda yuvarlanmaya başlayanlar, sakın seninde ayağını kaydırıp dengeni bozmasın derim.
16 Ocak 2023
24 Cemazi-el Ahir 1444
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Düşünmatik-31
Düşünmatik-31
Dedim: Desem mi demesem mi dediğinde dediklerini kim dedirtiyor?
Dedi: Bilmem, düşünmemiştim.
Dedim: Düşün öyle ise.Yapsam mı?Alsam mı? Gitsem mi? Dönsem mi? Versem mi? Uzar gider değil mi bu liste?
Dedi: Uzar ya.Peki nedir bize karar aldıran?
Dedim: Duygu, düşünce, bilgi, benlik, bellek, nefis, vicdan, şeytan, şeytanlaşmış insan mı? Yoksa Rahman’nın işittiğini, gördüğünü, bildiğini, kaydettiğini, hesap soracağını, ödüllendireceğini, cezalandırılacağını, seni sana şahit kılmak için dünyaya gönderdiğini, yokken var ettiği için kıymetini bilmen gerektiğini,yarışta olduğunun farkında olarak hep hatırda tutmayı başarman mı? Düşün ve anla derim.
Dedi: Her an bu şuurda olmam gerektiğini bilmek zor geliyor. Yoksaymak, boşvermek, unutmuşcasına yaşamak kolay, hafif, sükseli, cazip, basit, eğlenceli ama.
Dedim: Sahi mi? Peki ya sonra ne olacak demekte bu kadar zor mu? Ya da önemsiz mi? Yok saymak bu güne dek neyi yok edebildi ki?
Dedi: Of demek geliyor içimden…ama kendi halime, size değil.
Dedi: Hangi gülüş sahte değil, hangi bakış hain değil, hangi duruş şovdan uzak, hangi kelâm, yüreğine tesir edecek kıvamda bir yürekten çıkıyor, hiç aldırdın mı bu güne dek.
Dedi: Zor ve deli sorular bunlar.
Dedi: Ama bil ki delirten değil durultan sorular. Karıştırmak değil hedefim kafanı anlamışsındır.Seni senden kaçmayan hale getirmek.
Hiçbir basmakalıbı yok hayatlarımızın. Formül ana, kişiye, olaya, zemine ve zamana özel değişkenlik gösteriyor.
Dedi: Peki nasıl çıkılır ki işin içinden?
Dedim: O’nunla.O kalbini kuşattığında, yalnız O’na yakarıp, sığınıp, adanıp, yönelip, dayanıp kul olduğunu, kulu olduğunu unutmadan seçmeyi istediğinde ve istemekle kalmayıp seçtiğinde, gör bak neler olacak! Emin ol yolun sahibi yolu da yöntemi de öğretiyor.Yola yatma, yoldan çıkma, yolda kal ve yolcu olmayı seç yeter.
14 Ocak 2023
22 Cemazi-el Ahir 1444
Hatice Dilek Cengiz
www.huzuryasamkocu.com
- Published in Makalelerim
‘El Hak’ Olan Rabbime Yakarış
‘El Hak’ Olan Rabbime Yakarış
“Haklı olursan,
Hakka dayanırsan,
Hak tecelli ettiğinde,
Hak iddia edebilirsin kardeşim.
Hem suçlu hem güçlü olmakla, ne halkın ne de Hakkın rızasını kazanabilirsin.
Öyleyse,
Haklı ve heybetli olmak mümkünken, acze ve ümitsizliğe düşmeden,
Haklı olmasına rağmen, sabrının denendiğinin farkında olarak,
Hakkın tecellisine dek, sabrı kuşanmanın mümkünlüğünü, Nevişahsınamünhasır olarak başarma gayretinde olanlara,
Yürekten selam ve dua gönderiyorum.
Ey Hak olan Rabbim! Selamete dek sabrı kuşanan erlerine kat “bizden” dediklerimizi,nefsimizi, neslimizi.
Yüreği senin hoşnutluğun için çarpan tüm iman ehlini, hakkı hak görme, bilme, yaşama zevkiyle şenlendir.
Afiyeti her iki dünyada da hakedeceklere kat Ümmeti Muhammedi.
Amin.
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Bu Yürekçe
Bu Yürekçe
Altının değerini sarraf bilir, bu doğru.
Ya insanın değerini?
Sizi yaratan, kendisinin bir yaratıcı tarfından yaratıldığını bilen, yaratanına koşulsuz teslim olan ve
yaratılmışlarada yaratanı emrettiği için değer veren bilir ancak.
Kıymet bilmeyenlere gelince,
sorun kendinize ve iyi gözlemleyin onları.
Sizi bırakın, Rabbinin kıymetini biliyor mu ki bu kişiler?
Farkedin ve sonra soluklanın.Rabbinin kadrini kıymetini bilip itaat etmeyen size hak ettiğiniz değeri verir mi?
Sakinleşip, duanızla kendi kendinizi sarıp sarmalayın.
Önce siz sizin kıymetinizi bilin
ve bekleyin kardeşler.
Henüz sınav salonundayız ve sınavımız devam ediyor. Yarınlar kime gülecek, kimi güldürecek sabırla, umutla bekleyin.
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Kardeşlerime Kardeşçe Tavsiyelerim
Kardeşlerime Kardeşçe Tavsiyelerim
İnsanlar hakkında ne zaman sanarsanız, o zaman yanılırsınız.
Olana değil olmasını istediğinize her inandığınızda;
Dünya adına kaybetmiş görünebilirsiniz fakat Ahiret adına kar ettiniz inanın.
Niye mi?
İnandığına inandıklarınıza inanmak isteyerek, hüsnüzan yaptınız da ondan.
İşte tam da bu nedenle kardeşler;
Aldatan olmaktansa aldatılmış olmayı yeğleyin.
Emrolunduğunuz gibi dosdoğru yaşamayı şeref bilin.
Perdenin kapanacağı an geldiğinde
son gülenler, öncelikle Rablerine sonra da iman ehline ihanet etmeyenler olacak umudu, size daima umut olsun inşaallah.
Ne mutlu Allah’tan ümit kesmeyenlere
ve ne mutlu kendisinden ümit edenlerin ümitlerini yitirmeyenlere!
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Susmanın Lezzeti
Susmanın Lezzeti
Susmak gerekir kanımca çoğu zaman.
Anlaşılmadığımız ve anlatamadığımız heryer ve zamanda.
Konuşmak öyle ağırdır ki bazen.
Anlarsınız gayet iyi anladığını fakat anlamazdan geldiğini karşınızdakinin.
Anlarsınız işime gelmiyor dememek için sustuğunu.
Anlarsınız size siz olduğunuz ve sizi siz yapanlar için değil,
Sizden almak, sizle olmaktan keyif almak için, sizi üzen her şeyi es geçebildiğini.
Yani aslında alırsa vereceğini.
Dünyayı da sizi de bir ticarethane gibi gördüğünü.
Kazanmak sözkonusuysa var olduğunu,
Birlikte kazanmayı umursamadığını,
Ve kazancı olduğu sürece var olacağını anladığınız her durumda,
Susun kardeşlerim!
Ta ki bu güne dek konuştuğunuz şeyleri demlesin muhatabınız.
Halkıydın denene dek susun.
Biliyorum; ya demlemez, ya hiç düşünmez veya geri adım atmazsa ne yapmalıyım diyeceksiniz.
Bunlarda mümkün elbet.
Olsun.
En azından tartışıp yüreğinizi yormamış,
Taşta yankı uyandırmaya çalışmamış,
Ve en önemlisi sabrı kuşanıp,
Rahman’a havale ederek,
hayır kazanmış olursunuz.
Konuşup kaybetmektense,
susup kazanırken,
hüzne rıza gösterenlere, selâm olsun.
Elbet hesap var, elbet bir duyan ve gören var değil mi?
Ne mutlu susturulduğunda edebiyle susabilmeyi başaran,
Rağmen beddua değil duaya sarılarak,
Nefsi ve şeytanı altetmeyi, ötelerde kazanmayı seçenlere.
27.12.2022
5 Cemazi-el Ahir 1444
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Vefaya Dair
Vefaya Dair
Yalnızlık yokluğumda var oluyorsa, varlığım anlam ifade ediyordur.
Yok muyum?
Sen de yok olduğundan ya da hiç olmadığındandır kimbilir.
Var olmak ve var kalmak yürek ister…
Yürekli kalmak ise ancak yüreğin sahibine daima vefaylıysan, mümkün.
Vefayı mı?
Tanışmamıştan beklemek beyhude.
Vefa gösterilicek bir şey değil ki gösterişi olsun.
O ancak yaşanır.
Yaşamayan mı?
Onda vefa mı aranır…
Olsa olsa aramakla harcanmış zamanlar varsa, boşa gitmesin diye af suyuyla yıkanır.
26.12.2022
4 Cemazi-el Ahir 1444
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Güzel Yüreklilere Kardeşçe Bir Tavsiye
Güzel Yüreklilere Kardeşçe Bir Tavsiye
“Bir insanın Cehennemlik olmasına vesile olmak yerine, Cennetlik olması için, samimiyetle ve merhametle çalışmalıyız.”
Ne mutlu, Rahman’ın meleklerine övdüğü kullardan olmayı başarma gayretinde olanlara.
Selâm olsun, selâmet dinini din edinme şerefini , izzetle taşımayı başaranlara.
24.12.2022
1 Cemazi-el Ahir 1444
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim
Geçmişinizle Barışın
GEÇMİŞİNİZLE BARIŞIN
İnsan ne de çabuk ve ne de çok pişmanlık duyabiliyor değil mi? Hayat ne de hızlı akıyor. İnsanlar, şartlar, siz nasıl da değişiyorsunuz? Ve evren kurulduğu günden bugüne ne çok değişim geçirdi biz gibi.
Ne ahlar, ne vaylar, ne vahlar çıktı bugüne dek ağzımızdan semaya. Ve biz nasıl da etimizle, kemiğimizle piştik hayat kazanında. Dertlerimiz bizi kavurdu, rengimiz attı bu kesin. Ama ağardık mı karardık mı orası meçhul desem bana gücenir misiniz? Pişerken etimize işlediyse acı, kıvama gelmeye başladık demektir. Ağaç bile sıcağa soğuğa farklı tepkiler verirken, biz toprağın üstünde aynı kalamazdık değil mi? Ya köklerimiz bir çim kadar kolay sökülen cinsten mi? Yoksa asırlık çınar gibi derinlere kollarını uzatıp sımsıkı bir ilişkide mi? Vefakâr dostu ile sürekli has bir alış verişte mi YÜREĞİNİZ?
Harımız arttıkça, acımızın arttığını düşünmek ne kadar gerçekçi. Bir eliyle kazanın altına odun atan, bir eliyle yarasına tuz basmaya çalışırken, var gücü ile bağıran biz miyiz?
Yanan kim? Yakan kim? Yanmak için yeni yeni yollar bulup tuzaklara düşen kim? Düşüren kim? Yolu bulup eli bulup yola gelmemekte direnirken, bir yandan da yol yöntemden bahsedip yolcuyu yolda bırakacak olmasına rağmen, yola çıkanlarla yol tutan kim?
Gelin her şeyden ve herkesten geçin, tevbe edin. Önce O (Rahmân) affetsin diye yakarın O’na. Affedilmenin sonsuz rahmeti sizi şefkatle sarsın. İçinizde hissedin. Ovalar gibi düzleşsin tümsekleriniz. Söğütler gibi eğilsin başınız öne, kışın karda açan kardelenler kadar nurlansın elleriniz. Emen bir bebeğin annesinin sütüne kavuştuğu andaki kadar, ılık ılık rahmet aksın damarlarınızdan. Meltem essin içinizde, düşüncelerinizdeki tüm tereddütlerin alnını secdeye değdirsin. Güneş gibi aydınlık bir yüzle, narçiçekleri açsın kararmış kalbinizin hüzün bahçesinde. Ve kuşlar size aynı yolun yolcusu olduğunu hatırlatsın, yücelsin gök katlarına âminleriniz.
Ve her ihtiyaç duyduğunuzda, tıklayacak bir rahmet kapınız olduğunu unutturmasın size yüzü kapkara kesilenler. Siz yönelin O’na, O sizi sevsin. Beslesin, büyütsün, olgunlaştırsın. Ve sonunda zaten kavuşacağınız, O’na sunacağınız salih amelleriniz arasında, büyük günahlarınız, büyük pişmanlıklarınız, büyük acılarınızdan daha büyük tevbe edişleriniz, yürek yangınlarınızı söndüren gözyaşı ırmağınız, kara bulutları dağıtan rahmet rüzgârlarınız çöp misali sizi hep üzen tüm anılarınızı hatırladıkça, çıkarttığım dersler başlığında topladığınız bilgileriniz, tecrübeleriniz, benzeri durumları yaşayacaklara tavsiyeleriniz dışındakileri atın gitsin. Siz siz olun bugünden sonra çöplükten beslenmeyin. Çöpleri eşeleyip pis kokudan rahatsız olmamak için, tevbe ateşinde onları topluca yakın, olmadı yanmayanlar varsa, es-Settâr’dan yardım dileyin, gömün onları. Yaşanmamış sayın, yolunuza derin bir teslimiyetle düştüğünüz yerden kalkarak devam edin. Her hatırınıza geldiğinde, ihlâsla tevbe ederek şeytanın hilesini hayra çevirin.
O hedefi aşmış kullarına müjde verirken af kapısında beklemeyin, beklemenize gerek kalmayacak bir hızla hesabınızı vermeye hazırlanın. Kendinize eziyet etmeyin. Yürekten bir yönelişle hep Allah deyin, her daim O’na yönelin ve sükûnete erin.
Hatice Dilek Cengiz
- Published in Makalelerim