Maide Suresi 105.Ayet

“Ey iman edenler! Siz yalnız kendinizden sorumlusunuz. Eğer siz doğru yolda iseniz, sapıklığa düşenler size hiçbir zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah’a olacaktır. Ve o zaman Allah size hayatta yapmış olduğunuz herşeyi bildirecektir.” Maide Suresi 105.Ayet

A’li İmran Suresi 186.Ayet

“Andolsun mallarınız ve canlarınız konusunda, imtihan edileceksiniz. Sizden önce geçip, bize de kitap verildi diyenlerden ve Allah’tan başka varlıklara da ilahlık yakıştıranlardan, bir çok incitici sözler işiteceksiniz. Ama eğer zorluklara ve sıkıntılara katlanır ve yolunuzu, Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsanız; İşte bunlar, yapılması gerekli olan işlerdendir.”A’li İmran Suresi 3/186

Biri Bana Beni Anlatsa

BİRİ BANA BENİ ANLATSA!

Dersin adı hayat ve ben bilmediğim, tanımadığım bir gezegene bırakılmış küçücük bir zerre isem, zamanla bir şekilde şekillenmiş, büyümüş belli yeteneklere, güce, idrake erişmişsem bütün bunların bir anlamı olmalı. Ve elbette beni buraya bir amaç için gönderenin kim olduğuna, ne için gönderildiğime kafa yormalı.

Yoranlar birer yıldız olup gittiler. Sormuş olmak için değil, bilmiş olmak için sordular. Bilmekle değil, yapmakla onur duydular. Yapamadıklarında mazeret değil, dağ gibi ruhsat vardı ellerinde; çoğu zamansa canlarına bile kastedilse, ölümü düğün gibi algılayıp “An bu an, vakit geldi, şimdi kazanmak lazım!” deyip bindiler şahadet füzesine, cennete kilitlendiler.

Dersi Yaradan’dan aldılar, Peygamber’le zor sorulu testleri başarıyla tamamlayıp cennet Yerleştirme Sınavı’ndan tam puan alarak adlarını Arş’a yazdırdılar. İnsan ve cin şeytanları, düşmanları; salihler ve melekler sadık dostları oldu. Yoruldular, terk edildiler, ağladılar, zaman zaman güldüler fakat ne gevşediler ne üzüldüler. İnandıkları için hep güçlüydüler!

Ey kendini bulmak, kendine yeten bir ben olmak isteyen sen! Kalk ve bundan böyle uyarılara kulak ver, kork. Hard diskine format at, geri dönüşüm kutusundakilere ihtiyacın yok, mesaj kutunu boşalt, listene, dostlarına yeniden göz at; ekranda bir uyarı var, dikkatle oku. Cennete gitmek istediğinden emin misin? Cehennem davetçilerinden gelen tüm yolları engelle. Safını belirle, arada kalanlar ya Araf’ta kalacaklar ya da baş aşağı yuvarlanıp ateşe dalacaklar. Bu anlattığım bilgisayarda oynanan, hilelerle dolu sanal bir oyun değil. Eskiden oyun çağı diye bir kuşak vardı, atalarımız meşru da bulurlardı oynayanı ve oynananı. Çünkü çocuktular. Ya şimdi. Koca koca adamlar oynuyor. Oynadıkça küçülüyor, küçüldükçe cismi hormonlu gibi şişiyor, beyni trafo merkezi, bağlantı hatası yapıp geceyi gündüz, gündüzü gece algılıyor. Soluk benizli, keskin bakışlı, fevri çıkışlı, uyuşuk, dilini anlamakta zorlanacağımız bir ucube çıkıyor akşama doğru şehrin sokaklarına. Birinin bana neler olduğunu, bu yaratığın kim olduğunu anlatması için etrafa bakınsam da anlatacak kimseyi bulamıyorum. Öyle çoklar ki, “Gençliğim, zavallı gençliğim” deyip ağlıyor ve işte böyle zavallı gençliği yazmaya koyuluyorum. Belki hâlâ bir yerlerde, birilerine onlar ulaşmadan ben ulaşabilir miyim diye…

Hatice Dilek Cengiz

Güvenmek

GÜVENMEK!

Allah’ım bizi güvenilir olanlardan eyle!

Allah’ım bizi sözünde duranlardan eyle!

Allah’ım bizi ardına düşülebilecek, yanında durulabileceklerden eyle!

Allah’ım bizi dininin havarilerinden eyle!

Allah’ım bizi yolunun şehitlerinden eyle!

Allah’ım bizi bulunduğu yerde, tek başına bile ümmet olabilenlerden eyle!

Allah’ım bizi fitne kalmayıncaya kadar, gevşemeden ve üzülmeden çalışanlardan eyle!

Allah’ım bizi kafir ve münafıklara deneme konusu eyleme!

Allah’ım bizi ve soyumuzu çalışıp boşa yorulanlardan eyleme!

Allah’ım yakınlarımızla gözümüzü aydın eyle!

Allah’ım bizi şerre engel, hayra destek eyle!

Allah’ım bizi salihlere kardeş kıl, münafık ve kafilerinse heybetinden korktuklarından eyle!

Allah’ım evlerimizi Kur’an okunan ve adının anıldığı evlerden eyle!

Allah’ım işimizi bize kolay, aşımızı bize şifa eyle!

Allah’ım bizi daima veren el olan eyle!

Allah’ım bizi yürek yakmaktan ve hainlere ortak olmaktan muhafaza eyle!

Allah’ım bizi her girdiğimiz yerde, izzeti ikram görenlerden eyle!

Allah’ım her sıkıntılı halinde, bizi kurtuluş yollarını hazırladıklarından eyle!

Allah’ım her şeytani hileyi, Rahmani çözümlerle bertaraf edebilenlerden eyle!

Allah’ım girdiğinde rahmet olan fakat, gittiğinde zahmet olmayanlardan eyle!

Allah’ım bilemediğimizde sezgimizle, göremediğimizde ferasetimizle bizi güçlü eyle!

Allah’ım imanı bize kale, bizi ise dinine nefer eyle!

Allah’ım duygu ve düşünce dünyamızda, cennet umudunu daima diri eyle!

Allah’ım bilinçaltımız ve reflekslerimizle bizi,

Cehennemine karşı olağan tedbirler alanlardan eyle!

Allah’ım günü, ayı ve yılı bize asır gibi bereketli eyle!

Allah’ım zaman ve zeminin gereklerini iyi okumayı, başarmayı nasip eyle!

Allah’ım yüzünden ve sözünden, insanın hasını tanıyabilecek bir ilme nail eyle!

Allah’ım bizi hatalarımızın çöplüğünden çıkmaya müyesser eyle!

Allah’ım bizi kendi öz nefsine tercih edenlere yaren eyle!

Allah’ım bize nimetten hesap vereceğini bilerek yaşayan, bir şuur ihsan eyle!

Allah’ım amelde veya niyette şirkin her türünden korunmamızı nasip eyle!

Allah’ım olmasını istediğimiz her şeyi hakkımızda hayırlı kıl ve işlerimizi ol dediklerinden eyle!

Çünkü biz;

Güvenemiyoruz Senden gayrısına.

Güvenemiyoruz laf cambazlarına,

Güvenemiyoruz yalanın bini bir para modunda yaşayanlara,

Güvenemiyoruz kuyumuzu kazmak ister gibi bizim gizlimizi araştıranlara,

Güvenemiyoruz sağ gösterip sol vurmak istediği her halinden belli olanlara,

Güvenemiyoruz bir dediği bir dediğini tutmayanlara,

Güvenemiyoruz ağzını çok rahat bozanlara,

Güvenemiyoruz öküz altında buzağı arayanlara,

Güvenemiyoruz kendinden başka kimseye güvenmediğini itiraf edenlere,

Güvenemiyoruz iş söz değil öze gelince, tevile sığınanlara,

Güvenemiyoruz her ağzını açtığında, kusur bulanlara,

Güvenemiyoruz gürlemekle kalıp, yağmur yağdırmak yerine çölde bırakanlara,

Güvenemiyoruz yürek dağlamayı hafife alanlara,

Güvenemiyoruz aldatmayı basit sayanlara,

Güvenemiyoruz kılı kırk yarıp işi yokuşa sürenlere,

Güvenemiyoruz yanında kendimizi kastıklarımıza,

Güvenemiyoruz her an açığımızı bulmak istercesine davrananlara,

Güvenemiyoruz gözümüzün içine sorusuz ya da sorgusuz bakamayanlara!

Güvenemiyoruz bize ait olanı kendisininmiş gibi, pişkince kullanmaya kalkanlara,

Güvenemiyoruz saygı ve nezaketi ayrıntı sayanlara,

Güvenemiyoruz en yakınlarına duman attıranlara,

Güvenemiyoruz konuştuğunu yaşamayanlara,

Güvenemiyoruz dünyayı çok sevdiği, her halinden belli olanlara,

Güvenemiyoruz paranın her kapıyı açtığını sananlara,

Güvenemiyoruz kalbi ile değil, beyni ile çözüm sunanlara,

Güvenemiyoruz dini bir cüzdan gibi arka cebinde taşıyanlara,

Güvenemiyoruz havaya göre kostüm değiştirenlere,

Güvenemiyoruz sevmeyi ve sevilmeyi bilmeyenlere.

Biz yalnız sana ibadet edip, yalnız senden yardım dileyerek,

Senin kullarını en iyi sen bileceğinden,

Senin dostlarını seçebilecek bir güveni, bize sağnak sağnak yağdır.

Biz bu güne dek, sana dua etmekle hiç mutsuz olmadık!

Çepeçevre alevler içinde kaldık.

Kurunun yanında yanan yaş olmak istemiyoruz Rabbim!

Amin!

Hatice Dilek Cengiz

Hud Suresi 115.Ayet

“Ve her türlü zorlukluğa karşı dirençli ol sonuna kadar dayan; çünkü Allah iyilik yapanların hakettiği karşılığı hiçbir şekilde boşa götürmez.” Hud Suresi 11/115

En-âm Sûresi 114.Ayet

“Allah’tan başka bir hakem mi arıyayım ki, size her muhtaç olduğunuz şeyi gerçek bir şekilde bildirip açıklayan kitabı O indirmiştir. Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bilirler ki, O kitap Rabbin tarafından gerçekleri içerikli olarak indirilmiştir. Öyleyse şüphe edenlerden olmayın.” En-âm Sûresi 6/114

Umudunuzu Kaybederseniz, Ölürsünüz!

Hatice Dilek Cengiz tarafından 02.01.2019 tarihinde Ankara Hacıbayram’da verilen “Hayat nedir?” konulu konferanstan alıntılanmış bir kısım istifadenize sunulmuştur.

Konferansın tamamı için: https://youtu.be/AiSnpDiKKKU

Ben Sana Dua Etmekle Hep Mutlu Oldum Rabbim

BEN SANA DUA ETMEKLE HEP MUTLU OLDUM RABBİM!

Sen her işi bir hikmet üzere yaptığını söyleyen ve yapansın ya!

Bize hikmetini sağnak sağnak yağdırır mısın Rabbim?

Sen her işini sapasağlam yaparsın ya!

Bize sağlam iş yapmanın yolunu, yöntemini öğretir misin Rabbim?

Sen merhametlilerin en merhametlisisin ya!

Bize merhametin marazsızını hissettirir misin Rabbim?

Sen gücüne karşı konulamayansın ya?

Bize adın için giriştiğimiz her işte, gök ve yer ordularınla, güç katar mısın Rabbim?

Sen her olay da üstünlüğünü ortaya koyansın ya!

Bize dinini dosdoğru yaşadığımız için, izzet bulmayı bahşeder misin Rabbim?

Sen hiçbir zaman terk etmeyen ve darılmayansın ya!

Bize; sana, elçilerine, kitabına ve ümmetine vefayı ihsan eder misin Rabbim?

Sen dilediğini alçaltırsın ve yükseltirsin ya!

Bize günah ibremizi her salise alçaltıp, hayrımızı arttırmayı lütfeder misin Rabbim?

Sen sevginin kaynağı ve sevensin ya!

Bize senin için yürekten seven ve sevilen olarak göçmeyi, nasip eder misin Rabbim?

Sen hiçbir şeye muhtaç olmayansın ya!

Bize tüm ihtiyaçlarımızda kefil ve vekil olur musun Rabbim?

Sen günahları bağışlayıp, mühlet tanıyansın ya!

Bize affetmeyi, affedilmeyi ve değecekler için beklemeyi öğretir misin Rabbim?

Sen korudun mu, kimse kılımıza bile dokunamaz ya!

Bize korunduğumuzu fark ettirip, emniyetini hissettirir misin Rabbim?

Sen tek olmaktan acze düşmeyen ve tekliği ile üstünlüğünü ispat edensin ya!

Bize de yalnız olmadığımızın şuurunu ikram eder misin Rabbim?

Sen benzersiz ve dengi olmayansın ya!

Bize senin nazarında biricik olduğumuzu, huzuruna vardığımızda müjdeler misin Rabbim?

Sen her şeyden haberdar olansın ya!

Bize elzem olan her şeyi gözümüz, kulağımız ve gönlümüzle şahit eder misin Rabbim?

Sen kullarını türlü türlü denersin ya?

Bize her denendiğimiz konu da doğru adımlar attırıp,öncülerden oldurtur musun Rabbim?

Sen dilediğine, dilediğini, dilediğin yerde ve zaman da ihsan edersin ya!

Bize dilediklerinin listesinde yer alma şerefini, bahşeder misin Rabbim?

Sen kınayıcının kınamasından korkmayın, yalnız ben den korkun diyorsun ya!

Bize senden nasıl korkulması gerekiyorsa öylece korkmayı başarttırır mısın Rabbim?

Sen başkalarını kınamaya kalkmayın, sadece uyarıp korkutun diyorsun ya!

Bize iyiliği emredip kötülüğü yasaklarken, kaba ve katı yürekli olmamayı başartır mısın Rabbim?

Sen nefislerinizi öldürmeyin diyorsun ya!

Bize nefislerimizi razı olduklarınla hoş etmeyi tattırır mısın Rabbim?

Sen bizden can ve malımızı Cennet karşılığında satın almak istiyorsun ya!

Bize seninle bu karlı ticareti yapabilecek aklı kuşanmayı, nasip eder misin Rabbim?

Sen bize duanız olmasa sizi neyleyeyim diyorsun ya?

Bize etmemiz gereken duaları sen düşündürtür ve dillendirtir misin Rabbim!

Amin!

18.9.2015

Hatice Dilek Cengiz

‘Sarp Yokuş II’ adlı kitabından alıntıdır.

Al-i İmran Suresi 173.Ayet

“O inananlar ki, başka insanlar tarafından “Bakın size karşı bir ordu toplanmış, onlardan korkun ve korunun” denince bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diye cevap verdiler.” Al-i İmran 173.Ayet

Yüreğe Ne Ağır Gelir?

Bir Soru Bir Cevap

Soru: Yüreğe ne ağır gelir?
Cevap: Yüreğin sahibinin yapma dediğini yapmak veya yap dediğini yapmamak!

Yaşam Koçu
Hatice Dilek Cengiz