Düşünmatik 29

Düşünmatik-29
Dedi: Kötülükle ve kötülerle mücadele kimin derdi hiç dikkat ettin mi?
Dedim: Bazen kulağı, bazen gözü, bazen de bizatihi nefsiyle bunu görmeyen, işitmeyen, tatmayan olmuş mudur ki?
Dedi: Şahit olmamış ya da bizzat tecrübe etmeyen yoktur evet ama bir tecrübe devşirilmiş midir ki, kötüler kötülüklerine bu kadar pervasız devam edebiliyor.
Dedim: Her zaman mümkün değil ki, farkında olsak bile engel olabilmek.
Dedi: Allah’ın kimseden kaldıramayacağını istemediğini bilen ben, gücümün yettiği, elimin erdiği, gözümün gördüğünden sorumluyum.
Dedim: Yani ne yapabiliyorsan onu yap diyorsunuz.
Dedi: Evet. Oysa çoğu zaman, dilsiz, elsiz, gözsüz hatta yüreksizmiș gibi yaşananların canlı şahidi olup, ahiretimize ne acı ki ortak olduğumuz veballerin ağırlığı ile göçmeye aday olduğumuzu bile düşünmüyoruz, yahut umursamıyoruz. Uyuşmuş yahut uyuşturulmuş hayatlar, biteviye süren, kendi gölgesinden bile korkan, elinden emziği alınmadığı sürece açlığın son demine kadar “yeter’ bile diyemeyip, hakkını bilmekten, aramaktan, ve tabi almak için mücadelen uzak,cahil, aciz, tembel bir halde, göçüp gidecek olunması, beni düşündüren. Ne hazin!
Dedim: Nasıl yani?
Dedi: Engel olabilirken olmadığımız her şart, ortam ve sonuçtan sorumluyuz kardeşim.
Dedi: İstesek ama gücümüz yetmese de mi?
Dedi: Hayır. Gücün yettiği halde istemediğin, uğraşmadığın, es geçtiğin, hatta ‘iyi olmuş’ diyerek hak verip gıyaben ortak olduğun her kötülük sana da yazılıyor.
Dedi: Peki çözüm ne?
Dedim: Durmamak, susmamak, boșvermemek. Canlı, akıllı, doğru, kararlı olup, iyileri ve iyilikleri, neye gücümüz yetiyorsa onunla beslemek. Dua ile, mal ile, can ile, eğiterek, öğreterek, hatırlatarak. Kötüleri ve kötülüklerini ise yine dua, mal ve can ile durdurmak için, bir saniye bile gevşemeyerek. Görüyorum ki su da uyumuyor düşman da…Rabbim bizi elimizle işlediklerimizin akıbetinden korusun. Tevbeyle bizi yolunun yolcusu olmaya aday kılsın. Amin
29 Kasım 2022
5 Cemazi-el Evvel 1444
Hatice Dilek Cengiz

Sorunumuz Benlik Krizi!

Sorunumuz Benlik Krizi

‘Ben’ kelimesi size ne ifade ediyor?
‘Gerçek ben!’ ne istiyor?
Beninizin ne istediğini gerçekten biliyor musunuz?
‘Beninizi’ en son ne zaman dinlediniz?
Beninizi bu güne dek siz ne kadar ‘ezdiniz, üzdünüz’?
Buna zulüm denmez de ne denir?
Ya da haketmediği anlarda bile onu neden bu kadar pohpohladınız?
Sahi size bu ‘ben’ i kim verdi?
Vereni unutmanın verileni nasıl değersizleştirdiğini görmeyecek kadar kör, sağır ve kalpsiz değilseniz;
Sizleri ‘ben’likleriniz için kıyama davet ediyorum…
Yoksa siz, ben, biz, hepimiz, çer çöp olup yok olmayacağımıza ve tek başımıza ben adına yaptıklarımızın hesabını vermeye göçmekte olduğumuza göre,
Beni ve sizi ‘benliklerimize’ sahip çıkmaya davet ediyorum!
Ben de varım diyenlere
Tüm benliğimle selam ediyorum!
Ya Rahman ‘benlerimizi’ yalnız sana Kul eyle!
Amin.

Hatice Dilek Cengiz

Sorunumuz Benlik Krizi!

‘Ben’ kelimesi size ne ifade ediyor?
‘Gerçek ben!’ ne istiyor?
Beninizin ne istediğini gerçekten biliyor musunuz?
‘Beninizi’ en son ne zaman dinlediniz?
Beninizi bu güne dek siz ne kadar ‘ezdiniz, üzdünüz’?
Buna zulüm denmez de ne denir?
Ya da haketmediği anlarda bile onu neden bu kadar pohpohladınız?
Sahi size bu ‘ben’ i kim verdi?
Vereni unutmanın verileni nasıl değersizleştirdiğini görmeyecek kadar kör, sağır ve kalpsiz değilseniz;
Sizleri ‘ben’likleriniz için kıyama davet ediyorum…
Yoksa siz, ben, biz, hepimiz, çer çöp olup yok olmayacağımıza ve tek başımıza ben adına yaptıklarımızın hesabını vermeye göçmekte olduğumuza göre,
Beni ve sizi ‘benliklerimize’ sahip çıkmaya davet ediyorum!
Ben de varım diyenlere
Tüm benliğimle selam ediyorum!
Ya Rahman ‘benlerimizi’ yalnız sana Kul eyle!
Amin.

Hatice Dilek Cengiz

Susmanın Lezzeti

Susmanın Lezzeti
Susmak gerekir kanımca çoğu zaman.
Anlaşılmadığımız ve anlatamadığımız heryer ve zamanda.
Konuşmak öyle ağırdır ki bazen.
Anlarsınız gayet iyi anladığını fakat anlamazdan geldiğini karşınızdakinin.
Anlarsınız işime gelmiyor dememek için sustuğunu.
Anlarsınız size siz olduğunuz ve sizi siz yapanlar için değil,
Sizden almak, sizle olmaktan keyif almak için, sizi üzen her şeyi es geçebildiğini.
Yani aslında alırsa vereceğini.
Dünyayı da sizi de bir ticarethane gibi gördüğünü.
Kazanmak sözkonusuysa var olduğunu,
Birlikte kazanmayı umursamadığını,
Ve kazancı olduğu sürece var olacağını anladığınız her durumda,
Susun kardeşlerim!
Ta ki bu güne dek konuştuğunuz şeyleri demlesin muhatabınız.
Halkıydın denene dek susun.
Biliyorum ya demlemez, ya hiç düşünmez ve geri adım atmazsa diyeceksiniz.
O da mümkün elbet.
Olsun. En azından tartışıp yüreğinizi yormamış,
Taşta yankı uyandırmaya çalışmamış,
Ve en önemlisi sabrı kuşanıp,
Rahman’a havale ederek,
Hayır kazanmış olursunuz.
Konuşup kaybetmektense,
Susup kazanırken,
Hüzne rıza gösterenlere, selâm olsun.
Elbet hesap var, elbet bir duyan ve gören var değil mi?
Ne mutlu susturulduğunda edebiyle susabilmeyi başaran,
Rağmen beddua değil duaya sarılarak,
Nefis ve şeytanı altetmeyi seçenlere.
Hatice Dilek Cengiz

Lâtif, Kerîm, Karib Olan ve Canlarımızın Biricik Malikî Olan Rabbim!

Sözlerimizin tesir gücünü arttır.
Katından bir güçle bizi destekle.
Kalbi selîm olanların kalbini bize, bizim kalbimizi onlara bağla.
Bize basiret, ferâset, ihsan, ilim, irfan bahşet ki, yolunda emrolunduğumuz üzere yürüyelim.
Hilenin, hâinin, zilletin, derdin her türünden sana sığındık.
Bizi burhanınla koru.
Bize yakın ol.
Bizi yakınlaştır. Yakınlığının hoşluğunda yaşat ki, yüreklerimiz dünyanın kasvetine dayansın.Amin
Hatice Dilek Cengiz
28.5.2021
16 Şevval 1442

Bir Soru Bir Cevap
Soru: Hangi göz, kulak ve kalp sahibine fayda vermiyor demektir?
Cevap: Allah’ın ayetlerini bile bile inkâr edenlerin kulağı, gözü ve kalbi, Kuran ölçüsüyle değerlendirildiğinde; duymalarına rağmen sağır, görmelerine rağmen kör, kalp taşımalarına rağmen taş kalpli kabul edilir.
Delil: Ahkaf Suresi 26.Ayet
Gözünü, kulağını ve yüreğini, maddi ve manevi hayatın lezzetlerini almaya uygun yaratan Rabbi için kullanmayı seçenlere, selâm olsun.
Hay ve Kayyum olan Rabbim, bile bile inkârdan bizi, samimiyetle iman edenleri ve nesillerimizi korusun.
Lütfen dikkat kardeşler.
Gördükleriniz, işittikleriniz ve hissettikleriniz sizi Cennete mi Cehenneme mi yaklaştırıyor?
Hatice Dilek Cengiz
23.05.2021
11 Şevval 1442

Ey İnsanlık!

Ey İnsanlık!

Şirk Rahman’a rakip olmaya çalışmak veya rakipler olduğunu iddia ederek kendini ve başkalarını aldatmaktır!

Ey insanlık yaratmak ve yönetmek Allah’a mahsustur!

Bu günden itibaren yaratıldığınızı ve diriltileceğinizi unutmuşcasına yaşamaktan kurtulun!

Yoksa bilin ki unutanlar unutulacak!
Konuşanlar Rahman’ ın sözünden hoşnut oldukları dışında konuşamayacak!
Yürüyenler orada sürünecek, yalnız Allah’a dünya da iken secde edenler kıyamda kalabilecek ve secdeye davet edildiklerinde secde edebilecek!

Dünya da ki soy, kan, nikah, vatan, düşünce bağlarının tümü kopacak, bir tek birbirini Allah için sevenlerin bağı kalacak!

Ve şirksiz iman edenlerin sayısı sanıldığının aksine hiç bir zaman çok olmadı olmayacak!

Öyle ise Rabbe nasuh bir tevbe ile tevbe edip,
Allah’ın taraftarı olma vakti gelmedi mi?

Ya Rabbi hakkı ile tevbe edenlere ilim, irfan, ihsan, selam, nusret nasip eyle!
Amin!
28.04.2017
Hatice Dilek Cengiz

El-Hadi’ye Yakarış

El-Hadi’ye Yakarış

Bir çift el, dil, kulak, göz ve şirkten arınmış bir kalp diliyoruz senden.
Doğduğumuz ana dönmüşçesine bir inkişafla dirilt bilincimizi.
Sana ruhlar aleminde verdiğimiz ‘Evet sen bizim Rabbimizsin.’ Sözünü capcanlı hafızalarımıza getirecek bir teslimiyet, bir emniyet, bir vefa ihsan et.
Dünya ve içindeki herşeyin gerçek mahiyetini kavrayacak, kavratacak ve gereken neyse onu koşulsuz yapacak, sözünün erleri çıkar bizden.
Dilediklerini dileyebilecek, lütfunla seni bir an olsun unutmayanların yağmurlarını yağdır ümmetin üstüne. Âmin
15 Ramazan 1442
27 Nisan 2021
Hatice Dilek Cengiz

El Latif’e Bir Ramazan Fecri Yakarışı

Yüreklerimizin yükünü hafiflet.
Bizi her an sana kanat çırptır Rabbim.
Elbette bizi en iyi bilen sensin. Amin.
Daima Allah’a hicret etme gayretinde olanlara selâm olsun.
Hatice Dilek Cengiz
4 Ramazan 1442
16 Nisan 2021

Kendinizi sevin!

Hem öyle sevin ki!
Ne sizi doğuran anneniz,
Ne neslinizin atası babanız,
Ne doğurduğunuz evladınız,
Ne eşiniz,
Ne kardeşiniz,
Ne dostunuz,
Ne arkadaşınız,
Ne soyunuz sopunuz,
Kimse sizinle O’nun arasına girmesin!

Herkese olması gerektiği kadar değer verin. Allah’ın, “Hürmetler karşılıklıdır” dediğini; “Size düşman olana dostluk yapın, bir de bakmışsınız ki dostunuz oluvermiş” diyerek barışa davet ettiğini, “Eşleriniz ve çocuklarınız imtihan sebebidir, sabredenleri müjdele” dediğini (yani ailenin imtihan olduğunu) bilin. Eğer Allah’a ve Rasûlü’ne düşmansa, en yakınımız da olsa sevmememiz gerektiğini bilin. Peygamber’in, “En çok kime hürmet edeyim?” diye sorana, “Annene, annene, annene sonra babana” dediğini hatırlayın. Ama en önemlisi kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Şirk en büyük zulüm, unutmayın! Ellerimizle işlediklerimiz yüzünden gelecek, başımıza gelenler. Kendinize bakım yapın. Kırılan, dökülen, yıpranan neyiniz varsa onarın. Ve ayağa kalkın. Gözünüzün içine aynada bakın. Sonra kendinize “O senden razı mı?” diye sorun. Cevap hayırsa, artık hiç değilse siz, kimse bilmiyorsa, bilmediyse, siz kendi kıymetinizi bilin. Ölüler şehrinde dirilin, Kur’ân’ın hakkını vererek okuyun. Canı canana emanet edin!

Hatice Dilek Cengiz