Neleri Bıraktınız?

/ / Makalelerim

NELERİ BIRAKTINIZ?

 

Bugüne kadar neleri bıraktınız geride.

Tıpkı bir yılan gibi sığamadığınız derinizi mi; elbette biz yılan değil insanız, küçülen giysilerimizi mi?

Ya da bir tırtıl gibi kozadan çıkmaya çalışırken yeni oluşmuş kanatlarınızı sürtüne sürtüne bilemeden, direnmeye, uçmaya hazırlanmadan, balıklama daldınız mı fezalara ve sonra kayboldunuz mu?

Bir tavuk bile çok özel işlemlerden geçerek yumurtlarken, ya siz bugüne kadar yumurtlamaktan farklı şeylerle mi söze daldınız? Yoksa boş teneke misali çok tıngırdayanlar mı meşgul etti zihninizi.

Issız ya da tehlikeli bir yerse yaşadığınız, yanınıza bir Ebu Bekir bulamadınızsa da kapınıza sadık bir dost, bir köpek bağladınız mı? Hiç değilse can yoldaşı olsun diye. Köpekler kadar bile sadık dostlar bulamadınız mı bugüne dek? Yanlış yerde aradığınızı anlattınız mı?

Havlandığında duyamayacak kadar derin bir uykuda bile olsanız, uyanabilmek niyeti ile yattınız mı? Yatarken niyeti kalmak olanlar kalkabilirler ancak hata yapmaktan anlamadınız mı?

Bir eşti ise geride bıraktığınız yahut çocuklar? Yıllarca sen bana ben sana yar oldum. “Sen benim özelimdin, şimdi yollarımızı ayırsak da hoşçakal” diyerek ve güzel temennilerde bulunarak; namerde muhtaç olamayacak şartları söyleyip “Ya iyilikle tutun ya da güzellikle bırakın” âyetini uyguladınız mı?

İş adamı iseniz eğer, elemanlarınızla yaptığınız toplantıyı erken bitirip onları “Siz devam edin arkadaşlar” diye bırakıp giderken, “Onlara güveniyorum. Ben olmasam da herkes üzerine düşeni yapacaktır” huzurunu hissedebilir misiniz?

Anneyseniz ya da baba, bırakıp gitmek zorunda kaldığınızda eşinizi ve çocuklarınızı, hayatlarını sizsiz de hiç değilse bir süre sükûnetle sürdürebilecek kadar bilgi ve tecrübeyi onlara sundunuz mu? Yoksa kendinize bağımlı hatta asalak denecek kadar ya da kene tipler olarak mı yetiştirdiniz?

Dünyanın sizsiz de döneceğini unutmakla kalmayıp unutturdunuz mu yoksa? Öyleyse yazık ettiniz! Sözü uzatmaya ne hacet. İşimiz, yerimiz, yükümüz, yaşımız ne olursa olsun, YOLCUYUZ ve bir gün dünya ve içindekiler, her şey geride kalacak. Öyleyse hâlâ bırakmak zorunda kalmadıysanız, bırakmaya hazırlanma zamanı var demektir. Ne güzel! Hazırlanın o hâlde!

Bırakmanız mümkün olmayan şeyleri, mümkün olan her şeyi kullanarak hazırlayın. Gözünüz arkada kalmayacak bir hayatı yaşayın!

Hatice Dilek Cengiz

‘Sarp Yokuş’ adlı kitabından alıntıdır.