Yaşamak

/ / Makalelerim

YAŞAMAK!

İnadına değil.

İsyan ederek hiç değil.

Yılgınca, bitkince ve umarsızca da değil.

Masumca, asilce, zarafetle yaşamak.

Tüm hoyrat, ruhsuz, gaddar insancıklara,

Hain, zalim, kâfirlere aldırmadan,

Engellere, kaygılara, korkulara rağmen,

Sancılara, ağrılara, ateşlere kendini bırakmadan,

‘Geçecek, bitecek fakat sen tükenmeyeceksin tamam mı?’ diyerek her an kendine,

‘Tükenmek senin işin değil!’ demeyi bilecek kadar sağlam duracaksın.

Dimdik ve onurluca,

Hataların girdabında boğulmayı değil,

Tecrübelerin okyanusuna yelken açmayı bilerek,

Varsın tufan kopmasın tüm kötülükleri gömmek için,

Sen içinde ki tüm kötülük tohumlarını gömebilmelisin,

Bitmesine bile fırsat vermeden yürek toprağında.

Çünkü senin mayan Cennet toprağından.

Sen oraya aitsin ve oraya dönmelisin.

Bu dünya ya cezalandırılmak için geldiğini sananlara kanma.

Aksine ödüllendirilmek için geldin.

Ve öz vatanına dönüş yolunu bulabilmek senin elinde.

Gönderen bunu senin başarabileceğini biliyor,

Mesele senin bunu bilmen ve gayret göstermen.

Önce Rabbine, sonra kendine, sonra da herkese göstermen gerek.

‘Kalk! Oturma! Ve bir dakika bile boş durma ne olur!

Sesin çıkmıyorsa kaleminle,

Gözün görmüyorsa gönlünle ilet, iletmek istediklerini.

Sen göklere niyetini aç!

O muhakkak kıymet görecek.

Sen tertemiz ol!

Yeni doğmuş bir bebek kadar masum kal!

Ve buram buram Cennet kok!

Cennet kokabilmek için yapman gerekenleri bul ve kuşan!

Elinin erebildiğinden,

Gücün yetebildiğinden mesulsün unutma!

Sadece minik bir yavru kadar masum ol ve masum kal yeter ki.

Ve elinden geleni yaparak bekle.

Ölümüne bekle!

Ölüme değin bekle!

Senin için takdir edilen seni bulacaktır.

Senin için verilen karar haktır.

Sen hakka teslim olduktan sonra,

Yardım er ya da geç gelecektir.

Yeter ki sen yılma!

O var ya,

Bil ki senin tüm ihtiyaçlarını biliyor,

Senin tüm taleplerini, hasretlerini her şeyi ama emin ol her şeyini biliyor.

Sen Rahat ol!

Seni sevdi ki yarattı.

Ve nimetlendirmeye devam ediyor değil mi?

Tut kulluğun ucundan.

Yapış!

Ayrılma!

Düşersen yanarsın.

Kanarsan aldanır,

Aldanırsan mahvolursun.

Ne mahvolmak, ne mahvetmek için buradasın.

Senin görevin bu değil.

Sen bozmak değil, yapmak için gönderildin.

Öyle ise hadi başla!

Yapbozunun adı Dünya.

Yap ama sakın bozma!

Ve sakın oynama!

Oynamamalısın artık.

Oynamayacak kadar büyüdün değil mi?

Dünya da oynamayanlarla Cennette oynayabilmek için.

Kalk ve yaşa!

Bismillahla başladığın işleri,

İnşallahla destekler,

Elhamdülillahla sonlandırabilirsen,

Ne mutlu sana!

Çünkü Rabbinin huzuruna,

‘Görev başarı ile tamamlandı ! diyerek gelebilecek,

Cennetle müjdelenebileceksin.

Lütfen inan bana!

 Hatice Dilek CENGİZ

‘Sarp Yokuş 2 ‘ adlı eserinden alıntıdır