Has Kullar
283- Mahşer günü zelil halde insanların birbirlerini suçlayacaklarını bilir. Bir kısmının diğerlerine : ‘Siz bize sağdan gelirdiniz.’ ( Şirin görünürüp bizi aldatırdınız.) derken. Diğerlerinin: ‘Siz zaten inanmıyordunuz. Bizim sizi zorlayacak gücümüzde yoktu. Fakat siz azgınlardandınız.’ diyerek kendilerini savunacaklarını, kitabı ona öğretmiştir. Azdıranların: ‘Biz sizi azdırdık. Çünkü zaten biz de azgındık.’ deyişleri ona hayli manidar gelir.’ Öyle ya kendisi azmayanın, kimseyi azdıramayacağını, azmamış olanı ise, kimsenin zorla azdıramayacağını’ Rabbi kitabında çok açıkça anlatmıştır. Azan ya da azdıranların azapta ortak olması, onu dünyada yumurta mı tavuktan, tavuk mu yımurtadan tarzındaki gereksiz polemiklere girmekten alıkoyar. Önemli olanın sonuç olduğu fakat sonuca götüren eylemlerin aslında sonucu otamatikman doğuracağı, herkesin ektiğini biçeceği şuuruyla yaşamak, onu niyet ve akıbet konusunda hassas davranmaya sevk eder.
284- Allah’tan başka ilah yoktur dediğinde kibre kapılan kişilerin, ateşin yolcusu olduğunu bilir. Bu nedenlede onlara, kızmaktan öte acır. Bu, filmin sonunu bilen insanın, sahnelere çok farklı bir gözle bakabilmesini sağlar. Bu yüzden de daima dingindir. Dünyada bazen evde, bazen işte, bazen bir eğitim de, bazen tanışlarla, bazense yabancılarla konuşurken sohbet arası ahiretin, dirilişin, kıyametin hiç düşünmeden ve korkmadan inkar ediliverişine şahit olur. Ve sonra Kuran’da bu kişilerin Cehennemdeki halleri canlanır beyninde. Ve bu hale düşmekten Rabbine sığınır. Ve bir ömür bu hale düşmemek için ve düşmek üzere olanlardan kimi kurtarabilirim gayreti ile çalışır. Çünkü asıl gayretin Cehennemden kurtuluş gayesi için olması gerektiğini, insanlarınsa dünyevi pek çok basit konuyu bundan çok daha fazla önemsediğini, kaygılanıp korkup tedbir aldığını bilir. Onların bu rahatlığı ve umarsızlığı yüreğini sızlatır.
285- Bazı beyinsiz insanların, kendi yonttuğu şeye tapacak kadar kendilerini küçültmeleri ona çok garip gelir. Fakat bu garip insanların, inançlı insanları garip bulduklarını, hatta garip bulmaktan da öte inancından dolayı zulmettiğini görmek, duymak, okumak ona boş durmaması, aksine tuzak kuranların tuzaklarına düşeceği ana dek ne kadar fazla kişiye gerçeği, aklın yolunu, Rabbimi anlatabilirimin derdine düşürür. Sahte ilahların güçsüzlüğünü düşündükten sonra, Rabbinin gücünü, kudretini, ilmini her hatırladığında, emniyet ve huzur hissi tüm yüreğini doldurur.
Hatice Dilek Öztürk