Has Kullar

/ / Makalelerim

Has Kullar
274- Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilmiş hayvan dışında hiçbir şeyin haram olmadığını bilir. Bu sayılanları hiç bir zaman tüketmez. Bilinçli bir tüketici olup, yediği içtiği ürünlerin helal ve temiz olması konusunda takvaya uygun davranır. Başkasına zarar vermemek ve sınırı da aşmamak üzere bunlardan yemek zorunda kalırsa da Rabbinin bağışlayacağının müjdesi kitabında ona öğretilmiştir. Allah’ın bunları neden haram kıldığı üzerinde tefekkür eder. Maddi ve manevi kirlenmeye neden olacak bu tür ütünleri tüketenlerin, nasıl yedikleri pis gıdalar gibi kirlendiklerinin, duygu ve düşüncelerinin bozulduğunun, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını kaybettiklerinin
farkındadır. Elbette insanın kimyasını bozan bu tür şeylerin, bir hikmet üzere yasak edildiğinin şuurundadır. Bu yüzden de Rabbine daima şükran duyar.
275- Ayetleri yalanlayan ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uymaz. Rabbine eş tutanların böyle davranacağını bildiğinden bu tür insanlara bağlanmaz. Onlardan emir almaz. Onların isyan ve inkar kokan söylemlerine ehemmiyet vermez. Onun için din, dinin hükümleri, ahiretin varlığı tartışma konusu değildir. Kimsenin keyfi için Rabbinin emrini es geçnez. Dokunulmazlarına dokunan, sataşan, hafife alanlarla sınırların net belirlendiği ilişkiler kurar. Asla boyun eğmez. Ezik yahut silik bir duruş sergilemez.
276- Allah’ın şirk koşmamayı, anne babaya iyilik etmeyi, geçinemem diyerek çocuklarını öldürmeyi, kötülüğün açık ya da gizlisine yaklaşmamayı, Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymamayı emrettiğini bilir. Şirkin her çeşidinden kaçınır. Ebeveynine iyilik için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken, diğer kardeşlerim niye yapmıyoru sorgulamaz. Onlar için yaptığı hiç bir iyiliği çok görmez. Rızık derdine düşüp farklı yöntemlerle neslini katletmez. İnsanlar arasındayken de yalnızken de Rabbinin gözetiminde oldığunun şuurundadır. Haram olan hiçbir katlima ortak olmaz. Kimse için haksız yere kimsenin canına kıymaya kalkmaz. Kuran da ki her bir ayet üzerinde derinlemesine düşünüp öğüt almayı, kişisel gelişiminin ilk basamağı sayar. Böylece ‘öğüt fayda veren kullar’ listesine adını yazdırır.
Hatice Dilek Öztürk