Hüzün Bizim Zulüm Sizin İşiniz!

/ / Makalelerim

HÜZÜN BİZİM ZULÜM SİZİN İŞİNİZ!

Hüznü seviyorum!

Çok albenili,

Çok mütevazi,

Çok özel bir lezzet gizli içinde.

En şen, en görkemli, en güçlü olunduğu düşünülen anlarda bile

Dünyanın geçiciliğini,

Her an her şeyin değişebileceğini,

Bir bakış, bir söz, bir sitem, bir eylemin,

Nasıl her şeyi ama her şeyi değiştirebildiğini,

Kalmak mı gitmek mi,

Susmak mı konuşmak mı,

Devam mı tamam mı demeye bile kalmadan,

Sahnenin bir anda değişebilirliğini görmek, solumak, tatmak.

 

Burası dünya!

Burada her istediğim olmayacak!

Bura da mahrum kaldıklarım,

Mahrum edilmekle tehdit edildiklerim,

Yahut mahvedilmek istenircesine bombardımana tutulduğum,

Gözümün dolduğu,

Gönlümün kor gibi yandığı,

Belimin kırılmış,

Elimin felç olmuş gibi katılaşıp kaldığı demlerde,

Ne kadar derin bir fayın kırıldığını,

Artık değil artçı,

Öncü deprem bile yaşamaktan nasıl yıldığımı,

Defalarca yaşamış olduğum depremleri hatırlamanın ağırlığı ile,

Hüznün eteklerinden tutup bürünüyorum.

Kimsenin bilmediği, görmediği, duymadığı bir kuytuya çekilmeyi,

O an en erdemli iş sayıyorum.

Ve işte hayat bu diyorum!

Ve asırlar öncesinde Rabbine kavuşan Peygamberime:

‘İstiyorum ya Rasul Allah! Dünya onların Ahiret bizim olsun!’ diyorum.

 

Kahkahalarla gülüp eğlenmektense,

Zulmedenlere ortak olup yürek dağlamaktansa,

Elinden gelmeyecek şeylerden dolayı bile sevdiklerimi suçlayıp,

Canını acıtmaktansa,

Poz vermek kadar kolay, söz vermektense,

Kıymetin kıymetini bilmemektense,

Ne istediğimi bilemediğimden, etrafımdakileri kahretmektense,

Anları, duyguları, ümitleri, ortak idealleri, başarılabilecekleri,

Bir çırpıda yok sayıvermektense.

Hüznü, hüzünlenmeyi,

Hüzünlü bir yüreği Rabbine döndürüp,

Hadi anlat,

Hadi söyle,

Hadi iste,

Sessiz sedasız,

Sadece O’ndan iste!

O seni tanıyor.

O seni biliyor.

Hele de O seni seviyor diyebiliyorsam.

Hüznü seviyorum kardeşler.

 

Bana ihanetleri, bana acıları, bana zulümleri,

Bana dünyayı küçük mü küçük gösteriyor.

Ve ben küçücük dünyam da,

Kocaman bir dünyayı kazanmanın umuduyla,

Tüm hatalarım, acziyetim ve istiğfarımla,

O’ndan ‘hüznümü satın almasını’,

Dünya ve ahiret afiyetini diliyorum.

Bizi güldüren ve ağlatan sensin Rabbim!

Razı olduklarınla ve razı olduklarına gülümsemeyi,

Razı oldukların için ve razı olduğun anlarda ağlamayı,

Bize öğretmeni diliyorum Rabbim.

Bize yaşamayı öğret!

Çünkü ben:

Yaşayan bir ölü olmak istemiyorum!

Amin!

Hatice Dilek Öztürk