Yapmacık Bir Susuş Göremezsiniz
ALINTI
Yapmacık konuşmalara şahit olabilirsiniz belki ama “yapmacık bir susuş” göremezsiniz.
Zira sükut hali sahicidir.
Aşık ile maşuğun tenhada fısıltıları vardır. Suskunluğa yakındır bu hal.
Söz iletişim için yegane yol değildir çünkü.
Kızgınlıkta ise fısıltı gürültüye bırakır kendini. Sesler yükselir. Bu durum kalplerin birbirinden uzaklaştığını bize gösterir.
Çoğu zaman neye sustuğun,
nasıl konuştuğundan daha önemlidir.
İrfan denilen özbilinç,
kalabalıklar arasında kalbine kulak verebilme, yorulmadan kendi kendine fısıldaşabilmendir.
Belki de bu yüzden Beyazıd-ı bestamî sultan şöyler söyler:
40 yıldır kendi kendime tekellüm ederim,
insanlar kendileriyle konuşurum sanırlar.
| Ömer Faruk Çalışkan
- Published in Faydalı Bilgiler
Kalp Temizlendiğinde Ne Olur?
Kalp temizlenip doğal haline dönünce tıpkı bebeğin sütten başka birşeyi kabul etmediği gibi Haktan başkasını kabul etmez.
{ İbn Kayyim El- Cevziyye }
Hakkı güzel gösteren de sensin. Bu ne lütuf.
Az önce dinlediğim bir derste ayet zikredilince aklıma geldi. İblis demişti ya” saptıracağım ve çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın “ diye.
Elhamdulillah demeyecekler demiyor!
Allah’ a çok şükür demeyecekler demiyor!
Bunları söylediği halde haktan sapmış nice insan var.
Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi. Nahl 78
SubhanAllah
Kulakla şükür, gözle şükür, KALPLE ŞÜKÜR!
Şükür Allah tan sakınmaktı .
Şükür O’nun rızasını aramaktı.
Şükür nimetleri rızası doğrultusunda kullanmaktı.
Bu yüzden “verdiğin nimetlere şükretme yoluna sevket “ diye dua öğretmişti. O yol çünkü dosdoğru yoldu.
İşte o kalp var ya , haktan başkasını kabul edemeyen kalp . İşte o kalp şeytandan gelen vesvese karşısında Allah’a sığınıp gerçeği gören kalp. Bir söz dahi olsa , rızaya uygun değilse huzursuz olup tırmalanan kalp. Nankörlük yaptı diye içi acıyıp affa sarılan kalp . Hem çok korkan hem de çok seven kalp. Haddi aşar diye, gücü yetmez de altında kalır diye titreyen kalp. İşte o , ŞÜKREDEN KALP. Biri bir şey dese süzgeçten geçirmeden alamayan kalp.
İşte o kalp lazım bize . Kurtuluşa erenlerin kalbinden. Güzel peygamberim yine hikmetiyle bildirmiş. Kalp doğru olursa tüm âzâlar doğru olur diye.
Rabbim bize arınmış dosdoğru bir kalp lütfetsin.
Rabbimin rahmeti inayeti üzerimize olsun.
ALINTI’dır.
- Published in Faydalı Bilgiler
Bunalmış Müslüman’a On Kur’an Tavsiyesi
Bunalmış Müslüman’a On Kur’an Tavsiyesi
Unutma!
Her şey geçer, ömür de geçer, bütün tartışmalar biter, bütün gündemler değişir, bütün ünvanlar, koltuklar, makamlar geride kalır, bütün telaşlar son bulur, hayat sensiz de akıp gider. Ne yaparsan yap kimseyi razı edemezsin muhakkak bir eksiğin bulunur. Sen Allah’ı razı etmeye bak! Çünkü O seni asla yalnız bırakmaz. Ve sakın Unutma! Allah kuluna şah damarından daha yakındır (Kaf, 16).
Korkma!
Korkular ruhunu kuşattığında, üzüntüler kalbini ele geçirdiğinde, huzursuzluk yüreğine çöktüğünde, imtihanlar üstüne üstüne geldiğinde, endişe ve kaygılar seni bunalttığında, tüm benliğinle de ki: “Allah’ın bizim için yazdıklarından başka, başımıza hiç bir şey gelmez” (Tevbe, 51).
Ümidini kaybetme!
Belalardan, musibetlerden, hastalıklardan, rızık darlığından, kaybetmekten, yıkılmaktan, acı çekmekten değil, yalnızca Allah’tan kork! Çünkü: “Kim Allah’tan korkarsa Allah ona (her darlıktan) muhakkak bir çıkış yolu gösterir. Ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Ona her işinde muhakkak bir kolaylık sağlar. Onun günahlarını örter. Ve kim Allah’a tevekkül ederse Allah ona yeter” (Talak, 2-5).
Yalnızca Allah’a yönel!
Üzüldüğünde, hastalandığında, rızkın azaldığında, kalbin daraldığında, evinde huzur kalmadığında, çocuklarına söz geçiremediğinde, eşinle anlaşamadığında, sıkıntılar bitmek tükenmek bilmediğinde, yalnızca Allah’a yönel! Çünkü: “Seni bütün sıkıntılardan ancak Allah kurtarır” (Enam, 64).
Nankörlük yapma!
Allah’ın seni kaç kez uçurumun kenarından aldığını, kaç beladan kurtardığını, kaç darlıktan genişliğe kavuşturduğunu, kaç sıkıntıdan ferahlığa çıkardığını, kaç hastalığına şifa verdiğini asla unutma! Rabbine karşı nankör olma! Çünkü her dara düştüğünde yalvarıp yakardığın Rabbin buyuruyor ki: “İnsana bir zarar dokunduğunda, yatarken, otururken veya ayaktayken bize sürekli yalvarır durur. Fakat o sıkıntıyı kendisinden kaldırınca sanki bize hiç yalvarmamış gibi çekip gider” (Yunus, 12).
Dertlerini yalnızca Allah’a söyle!
Dertlerini herkese anlatma! Sana hiçbir faydası dokunmayacak insanlara yaşadığın imtihanlardan dolayı sızlanıp durma! Hastalandığında sana şifa veremeyen, dara düştüğünde rızkını artıramayan, sıkıldığında kalbini genişletemeyen kullara el açıp durma! Eğer bir yardıma, bir desteğe ve bir dosta ihtiyacın varsa hemen Allah’a yönel! Çünkü: “Senin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır” (Bakara, 107).
Kafanda kurup durma!
Geçmişe takılıp bu gününü zayi etme! Çünkü artık onu geri getiremezsin! Geçmişe dair ancak iki şey yapabilirsin. Birisi geçmiş günahlarına tevbe diğeri ise geçmişteki nimetlere şükürdür. Gelecekle ilgili de endişe ve kaygıya kapılma! Olmamış olayları kafanda kurup durma! Çünkü yarına bile çıkacağın belli değildir. Sen elindeki vakti değerlendir. “Bir işi bitirince hemen başka bir işe koyul ve yalnızca Rabbine yönel!” (İnşirah, 7/8).
Kimseye eyvallah etme!
Kim ne derse desin sen Allah’ın ne dediğine bak! Kim ne yaparsa yapsın sen Allah’ın emrettiğini yap! Kimsenin planına, stratejisine, fitnesine, tuzağına, tehdidine eyvallah etme! Bil ki, işin sonunda Allah ne derse o olur. Çünkü: “Yaşatan da O’dur. Öldüren de O’dur. O, bir işin olmasını istedi mi, ona sadece ‘ol!’ der ve o da olur” (Mü’min, 68).
Ezberle! Tekrar et ve rahatla!
Ne zaman bunalsan, ne zaman dara düşsen, ne zaman kalbin sıkışsa şu ayetleri ezberle ve tekrar et: “Benim dostum ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da O’dur, doğru yola eriştiren de O’dur. Beni yediren de O’dur, içiren de O’dur. Hasta olduğumda bana şifa veren de O’dur. Beni öldürecek, sonra da diriltecek olan da O’dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat” (Şuara, 77-83).
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
Bil ki, şu hayatta en büyük özgürlük, bir yaprağın bile kendisinden izinsiz yere düşmeyeceği o büyük iradeye teslim olup, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Hud, 112) ilahi prensibi gereği düz, sade, hesapsız ve cesurca yaşamaktır. Çünkü evhamlı bir kalp, korkak bir yürek ve dengeci bir zihinle hedefine ulaşan görülmemiştir…
Abdülaziz Kıranşal
Alıntıdır
- Published in Faydalı Bilgiler
İman Saf Altına Benzer
İbn Teymiyye rahimehullah dedi ki;
İman saf altına benzer. Ne kadar imtihandan ve merhaleden geçersen o kadar değeri yükselir.
- Published in Faydalı Bilgiler
Aklı Örten Taassubtan Allah’a Sığınırız
Aklı örten taassubtan Allah’a sığınırız. Bu yüzden Abdullah b. Mes’ud ne güzel demiştir.
“Agâh olunuz! Sakın sizden biriniz dinini bir adamın boynuna asarak her şeyde onu taklit etmesin. O imân ederse imân edecek, o kafir olursa da kâfir olacak şekilde ona uymasın. Zira şerde ve kötülükte hiç kimse örnek alınmaz.”
Camiu Beyâni’l-İlim ve Fadlihi 1194
- Published in Faydalı Bilgiler
Çalışmaması ve Boş Kalması, Kula En Çok Zarar Veren Şeylerdendir
İbn Kayyım rahmetullahi aleyh der ki:
“Çalışmaması ve boş kalması, kula en çok zarar veren şeylerdendir. Çünkü nefis, asla boş oturamaz. Eğer kul nefsini, ona faydası dokunacak işlerle meşgul etmezse, nefsi onu kesinlikle kendisine zararı dokunacak işlerle meşgul edecektir.”
(Tarîku’l-Hicreteyn adlı eserinden)
- Published in Faydalı Bilgiler
Bir Kadından Ne Yapılabilir?
Bir Kadından Ne Yapılabilir
Bir kadından evine kapı
Gönlüne pencere
Bahçene çiçek
Uykuna döşek yapabilirsin
Bir kadından bir kaf dağı
Onda uçan Anka
Kanatları şiir olan gök
Kelime yüklü bulut yapabilirsin
Bir kadından nefsine yurt
Kalbine meşgale
Koluna eş
Yoluna yoldaş yapabilirsin
Bir kadından koyu bir zindan
Dibsiz bir kuyu
Harcıalem bir şehir
Şehirde çıkmaz bir sokak yapabilirsin
Bir kadından iki yakana bağ
Gönlüne takılı muska
Kıldığın bir namaz
Şükrettiğin bir dua yapabilirsin
Bir kadından bir kadın
Sonra iki üç dört kadın
Hatta sultanlığına harem
Ve namahrem yapabilirsin
Bir kadından bir başka kadın
O başka kadından diğeri
Sonra sarışın kumral esmer
Şahsına münhasır yapabilirsin
Bir kadından bir özgürlük
O özgürlükten güneşli bir umut
O umuttan yerleşik bir aşk
O aşktan muhterem bir anne yapabilirsin
Ama bir kadından en çok
Bir konuşma
O konuşmadan bir dinleme
O dinlemeden bir itaat yapabilirsen
Adamsın
Ebucendel Mücendel
Alıntıdır.
- Published in Faydalı Bilgiler
Bazen Gitmek Gerekir
Ardına bakmadan yürümen gerekecekse yürüyeceksin.
Kimin geride kaldığına aldırmayacaksın. Bazen en sevdiklerini bırakacaksın.
Olmuyorsa olmuyordur.
Gündüz çıkamıyorsan bir gece sessizce çıkacaksın.
Kimi geride bıraktığını umursamayacaksın!
Öyle ki, eşin mi geride kaldı? Lut peygamberin eşi de geride kaldı.
Oğlun mu geride kaldı? Nuh peygamberin oğlu da geride kaldı.
Baban mı geride kaldı? İbrahim peygamberin babası da geride kaldı.
Amcan mı geride kaldı? Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin amcası da geride kaldı.
Tüm akrabaların mı geride kaldı? Hud peygamberin akrabaları da geride kaldı.
Sen bir avuç inanan ile yürüyecek ve “üzülme, Allah bizimle” diyeceksin.
Ne acı değil mi? Bir ömür boyu aynı yastığa baş koyduğun kadınla aynı davaya inanmayacaksın. Hazreti Nuh bin yıl yaşadı. Ama karısı ve oğlu iman etmedi işte…
Ne acı değil mi? Ben, en büyük rabbinizin diyen firavunun eşi olacaksın! Hazreti Asiye tanrı olduğunu iddia eden bir diktatörün eşiydi…
Ne acıydı değil mi? Seni yetiştiren, sana emek veren, meslek öğreten, eğitim veren, büyüten bir putperestin oğlu olacaksın… Onu bırakıp gideceksin. Ya da gitmen için seni zorlayacak…
Acı ama gerçek budur. Allah için sevmek de budur. Allah için kızmak da budur. Allah sana kız dedi mi kızacaksın. Bu benim eşimdir, babamdır, anamdır, partimdir, hocamdır, şuyumdur, buyumdur demiyeceksin… Bırakıp gideceksin. Gündüz gidecek cesaretin yoksa gecenin bir vaktinde terki diyar edeceksin…
Arife fazlaca tarif gerekmez…
Murat PADAK
Alıntıdır
- Published in Faydalı Bilgiler
Muaz bin Cebel’in Duası
Muaz b. Cebel radıyallahu anh gece namaza kalktığında şöyle dedi:
“Allah’ım! Artık gözler uyudu, yıldızlar söndü. Sen ise dirisin, her şeyi ayakta tutansın.
Allah’ım cenneti talepte yavaşım, cehennemden kaçışta gevşeğim.
Allah’ım bana kendi katından, kıyamete kadar benden ayırmayacağın bir hidayet bahşet.
Şüphesiz sen vaadinden dönmezsin.”
📚Hilye, 1/233
Alıntıdır
- Published in Faydalı Bilgiler
İnsanların Çoğu…
İDDİA: ÇOĞUNLUĞU ölçü almak gerekir !
Çoğu insan aynı şeyi yapıyor !..Bu kadar insan YANILIYOR olamaz !!
KUR’AN cevap veriyor:
Rahman Rahim Allah’ın adıyla…
” Yeryüzündekilerin ÇOĞUNLUĞUNA uyarsan, seni Allah’ın yolundan SAPTIRIRLAR !
Onlar ZANDAN başka şeye uymazlar ve ONLAR sadece YALAN söylerler! ”
(Enam / Ayet: 116)
- Published in Ayet, Faydalı Bilgiler